"Tövbesi kabul olundu!"

A -
A +

Ebû Lübâbe hazretleri ceza olarak kendini direğe bağlatmıştı. Bu şekilde altı gece kaldı. Her namaz vaktinde hanımı tarafından bağları çözülür, namazını kıldıktan sonra, tekrar bağlanırdı. Bu durum Peygamber Efendimize bildirilmişti. Peygamber Efendimiz Ümm-i Seleme'nin odasında idi. O sırada, Ebû Lübâbe'nin tövbesinin kabûl olduğuna dâir âyet-i kerîme nâzil oldu. Âyet-i kerîmede meâlen buyuruldu ki: "Onlardan diğer bir kısmı da günâhlarını itiraf ettiler ve önce yapmış oldukları iyi bir ameli sonradan yaptıkları başka bir kötü amel ile karıştırdılar. Olur ki, Allah, onların tövbelerini kabûl eder. Çünkü Allah, Gafûrdur, çok bağışlayıcıdır, Rahimdir." [Tevbe 102] Ümm-i Seleme vâlidemiz, seher vakti Peygamber efendimizin güldüğünü işitince sordu: - Niçin gülüyorsunuz yâ Resûlallah! - Ebû Lübâbe'nin tövbesi kabûl olundu. Bu haberi duyan herkes, iplerini çözüp salıvermek için Ebû Lübâbe'ye doğru koştular. Ebû Lübâbe bunu kabûl etmedi. Dedi ki: - Vallahi Resûlullah efendimiz bizzat eliyle beni bırakmadıkça buradan ayrılmam. Peygamber efendimiz de namaza giderken, uğrayıp salıverdiler. Ebû Lübâbe direğe ince, sağlam bir iple bağlanmıştı. Onun için ip, onun iki kolunu kesmişti. Uzun zaman bu kesikler geçmedi, izi kollarında kaldı. Ebû Lübâbe hazretleri bu hâdise ile ilgili olarak şöyle anlatır: Benî Kurayza Yahûdîlerini kuşatmıştık. O zaman bir rüyâ görmüştüm. Rüyâmı Hz. Ebû Bekir'e anlattım. O rüyâmı şöyle tabîr etti: "Dilin tutulacak, çok sıkıntılı bir işe gireceksin. Fakat kurtulacaksın!" Direkte bağlı olduğum zaman Ebû Bekir'in sözü aklıma geldi. Tövbemin kabûl olacağına dâir âyet ineceğini ümit etmiştim. Ebû Lübâbe bu günâhın işlendiği, Benî Kurayza yurduna dönmek istiyordu. Hâlbuki Allah ve Resûlüne karşı günâh işlediği bu memlekete bir daha hiç girmeyeceğine dâir yemin de etmişti. Durumu Resûlullaha arz etti. Allah ve Resûlü uğrunda, bütün malını bile verebileceğini söyledi. Resûlullah efendimiz buyurdu ki: - Malının üçte birini vermek senin keffâretine yeter. Hz. Ebû Lübâbe, malının üçte birini ayırıp, verilmesi gerekli kimselere dağıttı. Ondan sonra, vefât edinceye kadar kendisinden hayırdan başka bir şey görülmediği bildirilmiştir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.