İmâm-ı Begavî, Sûre-i Bekara'da, meâl-i şerîfi "Ey mü'minler, siz makâm-ı İbrâhîm'i namazgâh (Namaz kılınacak yer) edinin!" olan "126'ncı" âyet-i kerîmesinin tefsîrinde, Enes bin Malik'ten şöyle bildirmiştir: Ömer-ibnül Hattâb buyurdu ki; Vallahi ben Allahü teâlâ hazretlerine üç şeyde muvâfakât ettim ve Rabbim celle şânühü hazretleri de bana üç şeyde muvâfakât etti. 1-Yâ Resûlallah, ne olaydı makâm-ı İbrâhîm'i namaz kılınacak yer yapsaydınız, dedim. Hemen Allahü teâlâ meâl-i şerîfi, "Ey mü'minler, siz makâm-ı İbrâhîmi namazgâh edinin!" olan âyet-i kerîmeyi gönderdi. 2-Dedim ki, yâ Resûlallah! Sizin yanınıza biz de geliyoruz. Fâsıklar da geliyor. Ne olaydı mü'minlerin annelerine hicâb ile emir buyursaydınız. Hemen Allahü teâlâ azze şânühü hazretleri hicâb âyetini inzâl etti. 3-Resûlullah'ın bazı hanımları birbirleri arasında nizâ etmişler idi. Bu hâdiseyi işitip, Onlara vardım. Böyle yapıp, Resûlullahı üzerseniz, Allahü teâlâ, kendi Resûlüne sizden hayırlı hâtunlar verir, dedim. Hemen Allahü teâlâ; meâl-i şerîfi "Resûlüm, eğer sizi boşarsa, Onun Rabbi, sizi pek yakında, sizden hayırlı hanımlar ile değiştirir..." olan Tahrîm sûresi beşinci âyetini gönderdi. Yine İmâm-ı Begavî, Meâlimüttenzîl'de sûre-i Bekaranın, meâl-i şerîfi "Kadınlarınız çocuk yetiştiren tarlanızdır. O hâlde tarlanıza dilediğiniz gibi varın..."olan 223'üncü âyet-i kerîmesinin tefsîrinde şöyle bildirmiştir. İbni Abbâs'tan şöyle rivâyet edilmiştir. Hazreti Ömer, Resûlullah Efendimizin huzur-u şerîflerine geldi ve dedi ki: Yâ Resûlallah! Ben helâk oldum. Habîbullah hazretleri buyurdular ki, nedir o şey ki, seni helâk etti? Dedi ki: Dün gece hanımım ile sünnete uygun olmayan bir şekilde berâber oldum! Resûl-i ekrem Efendimiz asla cevap vermedi. Allahü teâlâ hazretleri o vakit bu âyet-i kerîmeyi inzâl buyurdu. "Bekara sûresi 223'üncü âyet-i kerîmesi. "Kadınlarınız ile istediğiniz şekilde ve istediğiniz zaman cimâ edebilirsiniz. Yalnız livâta şeklinde ve hayz zamanında yaklaşmak harâmdır." Hazreti Ömer'in şefkatı ve rahmeti, mahlûkât üzerine çok fazlaydı. Ömer bin Hattâb bir yaşlı gayri müslim gördü ki, kapı kapı dolaşır dilenir. Hazreti Ömer hazretleri buyurdu ki: Ey pîr! Gençlik vaktinde senden cizye aldım. Lâyık olan odur ki, bugün seni affetmeliyim. Affedip, her gün kendinin ve ıyâlinin, çoluk-çocuğunun yiyeceğini beyt-ül-mâldan versinler, buyurdu.