Peygamberimiz "aleyhisselâm" Ebû Hüreyre'ye "radıyallahü teâlâ anh" buyurdu ki: "Bir kimse Hak teâlâ hazretlerine Nûh aleyhisselâmın ömrünce ibâdet eylese, kendisinde üç haslet bulunmayınca yaptığı ibâdetden bir fayda edinemez." 1- İlmi ile amel etmek. 2- Yediği yemeğin helâl olması ve helâli de israf etmemesi. Besmelesiz kesilen hayvanlar ve kitâbsız kâfirlerin, müşriklerin kestikleri necsdir. Bunları yimek haramdır. Bunları Besmele ile kesen de bulunduğu takdîrde, satın alınan etin Besmelesiz kesildiği kat'î bilinmedikçe, yimesi helâl olur. Balık tutanın müslüman olması ve Besmele ile tutması şart değildir. 3- Allaha âsî olmaktan kaçınmak. Ehl-i sünnet i'tikâdını öğrenmiyen, imanı bunlara uygun olmıyan ve haramları ve farzları bilmiyen ve bunlara uymayan kimse, Allahü teâlâya âsî olur. Mü'minleri sevindirmeğe çalışmalıdır. Zîrâ Peygamberimiz, "Bir kimse, bir mü'min kardeşini sevindirirse, Hak teâlâ o kimsenin şirkten başka geçmiş günahlarını af eder" ve "Her kim dünyada bir mü'min kardeşinin işini görürse, Hak teâlâ, o kimsenin yetmiş işine kolaylık ihsân buyurur kalbini kıyâmet gününde ferahlandırır. O yetmiş işin on tanesi dünyada, altmış tanesi kıyâmet günündedir" buyurdu. Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" buyurdu ki: "İnsanın işlediği hayırlı amel dâimî olmalı, dâimî olarak işlenen amel, insanı maksâdına ulaştırır." Peygamberimiz "aleyhisselâm" buyurdu ki: "Bir kimsenin dünyası selâmetli olursa, dîni eksik olur." Yanî, dünya lezzetlerine kavuşmak için, islâmiyyetin dışına taşan kimse, âhıret lezzetlerine kavuşamaz. Yine buyurdular ki, "Yâ Ebâ Hüreyre! İslâmiyetten çıkana doğru yolu göster, câhile ilim öğret ki, sana şehîdlik mertebesi verilir." Bunun için çocuklarına Ehl-i sünnet i'tikâdını, farzları, haramları öğretmeli, tanıdıklara fıkıh, ilmihal kitâbı vermelidir. Yanlış iş yapmamak için fazla konuşmamalı, kimse ile münâkaşa etmemelidir. Her zaman sükût etmeğe devâm etmelidir ki, iki cihânda selâmet bulunsun. Hak teâlâ hazretlerini çok zikir etmelidir ki, kalbimiz ölmesin ve şeytân galip gelmesin. Hak teâlâ hazretlerini çok zikredenlerin, yani onun emir ve yasaklarına uyanların kalblerine hikmet akar.