"Üç şey, insanı felâkete sürükler"

A -
A +

Kötü huylardan olan, ucb ile kibir birbirine çok yakın olduğu için çoğu zaman karıştırılır. Bunun için ucbu iyi anlamak gerekir. Hadîs-i şerifte, "Üç şey, insanı felâkete sürükler: Buhl, hevâ ve ucb". Buhl sâhibi, yani hasîs, cimri kimse, Allaha karşı ve kullara karşı olan hakları ve vazîfeleri ödemekten mahrûm olur. Hevâsına, yani nefsinin arzûlarına uyan ve ucb sâhibi olan, yani nefsini beğenen kimse, muhakkak helâka, felâkete duçâr olur. İmâm-ı Muhammed Gazâlî buyurdu ki: "Bütün kötülüklerin başı, kaynağı üçtür: Hased, riyâ, ucb. Kalbini bunlardan temizlemeğe çalış!" Ucb sâhibi, hep ben, ben der. Toplantılarda baş tarafta bulunmak ister. Her sözünün kabûl olunmasını ister. Hadîs-i şerifte, "Günah işlemezseniz, daha büyük günaha yakalanmanızdan korkarım. O da, ucbdur" buyuruldu. Günah işliyenin boynu bükük olur. Tövbe edebilir. Ucb sâhibi, ilmi ile, ameli ile mağrûr olur. Egoist olur. Tövbe etmesi güç olur. Günah işliyenlerin iniltileri, Allahü teâlâya, tesbîh çekenlerin övünmesinden iyi gelir. Ucbun en kötüsü, hatâlarını, nefsinin hevâsını beğenmektir. Hep nefsine uyar. Nasîhat kabûl etmez. Başkalarını câhil sanır. Hâlbuki, kendisi çok câhildir. Bid'at sâhibleri, mezhebsizler böyledirler. Bozuk, sapık i'tikâdlarını ve amellerini, doğru ve iyi bilip, bunlara sarılmışlardır. İşlediklerini ibadet olarak da yaptıklarından tövbe etmek, pişman olmak akıllarına gelmez. Tövbesiz olarak ölürler. Böyle ucbun ilâcı çok güçtür. Mâide sûresinin, "Kendinize bakınız. Kendiniz doğru yolda oldukça, başkalarının sapıtması size zarar vermez!" meâlindeki yüzsekizinci âyet-i kerîmesinin manasını Resûlullahdan sordular. Cevâbında, "İslâmiyetin emirlerini bildiriniz ve yasak ettiklerini anlatınız! Bir kimse ucb eder, sizi dinlemezse, kendi hâlinizi ıslâh ediniz" buyurdu. Ucb hastalarının ilâcını hâzırlıyan âlimler, Ehl-i sünnet âlimleridir. Fakat bu hastalar hastalıklarını bilmedikleri, kendilerini sıhhatli sandıkları için, bu tabîblerin nasîhatlerini, ilimlerini kabûl etmezler, felâkette kalırlar. Hâlbuki bu âlimler, Resûlullahdan "sallallahü aleyhi ve sellem" aldıkları ilaçları, hiç değiştirmeden, bozmadan sunmaktadırlar. Câhiller, ahmaklar, bu ilaçları, onların yaptıklarını sanır. Hak yolda bulunduklarını zan ederek, kendilerini beğenirler...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.