"Ümmetimin hayırlısı..."

A -
A +

Peygamber efendimiz, şecaat sahibiydi. Gadabın, sert davranmanın lüzûmlu miktârına "Şecâ'at" denir. Lüzûmundan az olmasına, zayıf olmasına "Cübn" denir. Cübn, kötü huydur. Korkak olan kimse, çoluk çocuğuna ve akrabasına karşı gayretsizlik ve hamiyyetsizlik gösterir. Onları koruyamaz. Zillete ve zulme boyun eğer. İşinde sebât etmez. Verilen vazîfenin önemini anlamaz. Allahü teâlâ, Feth sûresinde, Eshâb-ı kirâma, "Kâfirlere gadap ederler", harbde sert davranırlar diyerek övmektedir. Tevbe sûresi, yetmişdördüncü âyet-i kerimesinde, "Kâfirlere karşı sert ol!" buyurulmaktadır. Peygamberimiz, "Ümmetimin hayırlısı, demir gibi dayanıklı olanıdır" buyurdu. Korkarak kaçmak, Allahü teâlânın takdîrini değiştirmez. Ecel gelince, Azrâil aleyhisselâm, insanı nerede olursa olsun bulur. Tehlikelerden korunmak için sebeplere yapışmak da lazımdır. Kendini tehlikeye atmak da, câiz değildir. Tehlikeli yerde yalnız kalmak, yalnız yürümek, günahtır. Necdet; korku ve dehşet yerlerinde, olağanüstü haller karşısında sabır ve sebat göstermek, korkuya düşüp uygunsuz iş yapmamak demektir. Şecaat ve necdet hasletlerinin her ikisi de, Peygamberimizde üstün derecede mevcud idi. Abdullah bin Ömer "Resul aleyhisselamdan daha cömert, daha necdetli, daha Şecaatli bir kimse görmedim!" demiştir. Kureyş müşrikleri, Mekke'de, Peygamberimizin evini kuşatmışlar, içeriden çıkar çıkmaz, canına kıymak için kılıçlarını sıyırmışlardı! Peygamberimiz, hiç korku duymadan, kapısını açmış, müşriklerin başlarına toprak saçmış, Yasin suresinin baş tarafından dokuz ayet okuyarak aralarından çıkıp gitmişti. Peygamberimiz, Hz. Ebu Bekir'le birlikte Sevr Mağarasına girdiği zaman, müşriklerin delikanlıları, kılıçlarını sıyırıp iz süre süre mağaranın önüne kadar gelmiş, dayanmışlardı. Ünlü iz sürücü Kürz bin Alkama, Peygamberimizin izini görünce: "İz burada kesilmiştir. Bu ayak izi, Makam-ı İbrahimdekindendir!" demişti. Hz. Ebu Bekir "Eğer, onlardan biri, eğilip ayaklarının dibinden içeri bakacak olursa, muhakkak, bizi görecektir!" diyerek endişelendiği zaman, Peygamberimiz: "Hiç tasalanma! Allah, bizimledir!" buyurmuştu. Kendilerini tutup müşriklere teslim ederek yüzer deve mükafat almak sevdası ile izleyip duran Süraka bin Cuşum'u gördüğü zaman, Hz. Ebu Bekir, yine endişelenmiş "Ya Resulallah! İşte, atlı gelip bize yetişti!" demişti. Peygamberimiz: "Hiç tasalanma! Allah, bizimledir!" buyurmuştur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.