"Ya Rabbi ben aciz kaldım!"

A -
A +

Hazreti Osman bir defâsında Resûlullah'ın evinde hiç yiyecek kalmadığını işitmişti. Hemen bir semiz koyun, bir miktar bal ve bir çuval un alıp Hazreti Aişe'nin evine götürdü. Hazreti Aişe'ye şöyle dedi: "Ey müminlerin annesi, Resûl-i ekremin bunu diğer hanımları arasında paylaştıracağını zannediyorum. Hiç paylaştırmasın çünkü ben onlara da bunların aynısını gönderdim, dedi. Peygamber efendimiz eve gelip durumu öğrenince; "Yâ Rabbi Osman'ın geçmiş, gelecek, gizli, âşikâr, bütün günahlarını affet" diyerek duâ etti. Hazreti Osmân'dan sual ettiler: Yâ Emîr-el mü'minîn! Allahü teala hakkı için söyle ki, bu makâma ne ile ulaştın? Cevap verdi ki: Kitâbullahı sağ tarafıma koydum. Sünnet-i Resûlullahı sol tarafıma koydum. Bilirdim ki, Allahü teâlâ hazretleri benim sırlarımı bilir. Resulullah, Hazreti Ali'nin bir halinden dolayı ona üzülmüşlerdi. Hazret-i Ali'ye Hazreti Ebû Bekir şefâ'at etti. Affetmedi. Ömer-ül Fârûk şefâ'at etti. Affetmedi. Osmân bin Affân şefâ'at etti. Af buyurdular. Sonra sordular ki: Yâ Resulallah! Neden Ebû Bekir ve Ömer'in şefâ'atini kabûl etmediniz de Osman'ın şefâ'atini kabûl edip, af ettiniz. Resûlullah Efendimiz buyurdular ki: "Bir kimsenin şefâ'atini kabûl ettim ki, Allahü teâlâya hitap edip dese ki; yâ Rab! Bu yer ile göğü yer değiştir. Veyâ dese ki; yâ Rab! Ümmet-i Muhammed'in cümle âsîlerine rahmet eyle! Allahü teâlâ şefâ'atini kabûl edip, cümlesini affeder." Bir gün Hazreti Osmân dört deve yükü buğdayı Fahr-i kâinâta hediye ettiler. Hizmetçileri geri gelip dediler ki: Yâ efendi, buğdayı Habîb-i Rabbil âlemîn, muhâcirîne verdiler. Hazreti Osmân dört deve yükü dahâ buğdayı gönderdi. Onu da Resûl-i ekrem hazretleri Ensâra dağıttılar. Hazreti Osmân dört deve yükü buğdayı dahâ gönderdi. Fahr-i kâinât onu da ailesi arasında taksîm edip, evlerine gönderdiler. Mübârek ellerini kaldırıp şöyle dua etti: "Yâ Rab! Ben Osman'ın ihsânından âciz oldum. Her kim bana ihsân etti, ben ona mükâfatını verdim. Ammâ Osman'ın mükâfâtından âcizim yâ Rab. Sen Osmân'a karşılığını ver." Derhâl Cebrâîl aleyhisselâm geldi. Buyurdu: "Yâ Rasulallah! Allahü teala sana selâm eder. Buyurdu ki: Osmân'a benden selâm söyle. Söyle ki, biz ondan râzı olduk. Onu Cennet'te Sana refîk ettik. Arasat hesâbını ondan ref' ettik. Eğer sen ona mükâfattan âciz isen, biz ona mükâfattan âciz değiliz."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.