Yahyâ bin Muaz hazretleri buyurdu ki: "Altın, para zehirli bir akrebe benzer. Tedavisini beceremeyen bir kimseyi zehirler, öldürür." Ona; "Yâ Muaz, bunun tedavisi nasıl olur?" diye sormuşlar. O, şu cevabı vermiş: "Helâlinden kazanmak ve yerine sarf etmektir." Sümayt bin Aclân da buyurdu ki: "Altın, para sevgisi dünyaya düşkünlerin lokmasıdır, onunla helâke doğru sürüklenir giderler." İsâ aleyhisselâm buyuruyor ki: "Kul, altınla toprağı müsavî görmedikçe iyi bir kul olamaz." Şâkîk el-Belhî buyurdu ki: "Dünyalık ele geçirdiğinde, kalbinde bir inşirah (genişlik) duyan kimse, tehlikededir." Hazreti Ali parayı eline kor ve şunları söylerdi: "Ey para, doğrusu öf sana! Öyle bir şeysin ki, insanın elinden çıkmadıkça bir faydan dokunmuyor!" Süfyan-ı Sevrî de şöyle dermiş: "Haram para kapıdan girdi mi, hak pencereden çıkar gider." Bunun üzerine ona demişler ki: "Yâ imam, pencere kapalı olursa nereden çıkacak?" O da şu karşılığı vermiştir: "Ölüm meleğinin geldiği yerden!" Alâ bin Zeyyad, "Bir âlim, dünya ve kadın mevzuunda imtihanı kazanmadıkça kemâle eremez!" derdi. Adamın biri, İbrahim Edhem'in sohbetlerine devam etmek ister. Bu isteğini ona açar. O da; "Malında benden daha fazla hak sahibi olduğunu iddia etmemek şartıyla isteğin kabul" diye karşılık verir. Adamcağız, bu şartı kabul edemeyeceğini bildirerek ondan ayrılmış. İbni Mesud hazretleri buyuruyor ki: Dünyada herkes misafirdir. Yanındaki şeyler emanettir. Misafirin gitmekten, emanetin ise geri alınmaktan başka çaresi yoktur. Ayeti kerimelerde buyuruldu ki: "Dünya hayatı, ancak oyun ve boş şeyle meşgul olmaktır. Ahiret ve nimetleri daimi olduğundan daha hayırlıdır. Bunların farkını anlamaz mısınız?" (Enam 32) "Yanınızdaki dünyalıklar geçici, Allah katındaki hazine ve rahmetler ise daimidir." (Nahl 96) "Dünyayı ahirete tercih edersiniz, Halbuki ahiret hayırlı olup nimetleri daimidir." (Ala 16, 17) Tel: 0 212 - 454 38 21 www.mehmetoruc.com e-mail: mehmet.oruc@tg.com.tr