Yapılan ibâdetlerle övünmek

A -
A +

Kötü huylardan biri de ucbdur. Ucb, yaptığı ibâdetleri, iyilikleri beğenerek, bunlarla övünmektir. Yaptığı ibâdetlerin, iyiliklerin kıymetini bilerek, bunların elden gitmesini düşünerek korkmak, üzülmek ucb olmaz. Yâhud, bunların Allahü teâlâdan gelen nimetler olduğunu düşünerek, sevinmek de, ucb olmaz. Bunların Allahü teâlâdan gelen nimetler olduğunu düşünmiyerek kendi yaptığını, kazandığını sanarak sevinmek, kendini beğenmek, ucb olur. Ucbun zıddına "Minnet" denir. Minnet, nimete kendi eliyle, kendi çalışmasıyla kavuşmadığını, Allahü teâlânın lutfü ve ihsânı olduğunu düşünmektir. Böyle düşünmek, ucb tehlikesi olduğu zaman farz olur. Diğer zamanlarda ise müstehabdır. İnsanı ucba sürükliyen sebeplerin başında cehâlet ve gaflet gelmektedir. Bu ucbdan kurtulmak için, her şeyin Allahü teâlânın dilemesi ile ve yaratması ile meydâna geldiğini ve akıl, ilm, ibâdet etmek, mâl ve mevki gibi kıymetli nimetlerin, Allahü teâlânın lutfü ve ihsânı olduklarını düşünmek lâzımdır. Nimet, insana faydalı olan, tatlı gelen şey demektir. Bütün nimetleri gönderen Allahü teâlâdır. Ondan başka yaratıcı ve gönderici yoktur. Eshâb-ı kirâmdan bazıları, Huneyn gazâsında, askerin çokluğunu görerek, artık biz hiç mağlûb olmayız dedi. Bu sözler Resûlullahın mubârek kulağına gelince, üzüldü. Bunun için, harbin başlangıcında nusret-i ilâhî yetişmeyip, mağlûbiyet başladı. Sonra, Cenâb-ı Hak merhamet ederek, zafer nasîb eyledi. Dâvüd aleyhisselâm, duâ ederken, "Yâ Rabbî! Evlâdlarımdan birkaçının namaz kılmadığı hiçbir gece yoktur ve oruç tutmadığı hiçbir gün geçmemiştir" demişti. Buna karşılık Allahü teâlâ, "Ben dilemeseydim, kuvvet ve imkân vermeseydim, bunların hiçbiri yapılamazdı" buyurdu. Dâvüd aleyhisselâmın bu sözü gayret-i ilâhiyyeye dokundu, târîh kitâblarında yazılı olan sıkıntıların başına gelmesine sebep oldu. Kibre sebep olan şeyler ucba da sebep olurlar. Allahü teâlânın nimetlerine şükür etmek de, büyük bir nimettir. Ucbun zararları, âfetleri çoktur: Kibre sebep olur. Günahları unutmağa sebep olur. Günah kalbi karartır. Günahlarını düşünen kimse, ibâdetlerini büyük görmez. İbâdet yapmanın da, Allahü teâlânın lutfu, ihsânı olduğunu düşünür. Ucb sâhibi, Allahü teâlânın mekrini ve azâbını da unutur. Başkalarından istifâde etmekten mahrûm kalır. Kimse ile meşveret etmez, danışmaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.