Yaratılmamızın sebebi

A -
A +

İnsanların yaratılmasına sebep, emir olunan ibâdetleri yapmaktır. İbâdetleri yapmak da îmanın hakîkati olan, yakîni elde etmek içindir. Hicr sûresi, son âyetinin meâl-i şerîfi de, "Yakîn elde etmek için Rabbine ibâdet et!" buyurulmaktadır. Sanki, ibâdet yapmadan önce olan îman, îmanın kendisi değil, görünüşüdür. Âyet-i kerîmede, (yakîn elde etmek için) yani (İmânın kendisini elde etmek için) buyuruluyor. Sûre-i Nisâ yüzotuzbeşinci âyetinde meâlen, "Ey îman edenler! İmân ediniz!" buyuruldu. Bunun manâsı, "Ey! İmânın sûretini edinenler! İbâdet yaparak, îmanın kendisine kavuşunuz!"dur. İbadet yapmatan da gerçek imâna kavuşulacağını söylemek ilhâd ve zındıklıktır. Müslüman olmadığı, kâfir olduğu hâlde, Müslüman olduğunu söyleyenlere, münâfık, zındık ve mülhid denir. Bunlardan, ara sıra namaz kılar, oruç tutar, bazan hacca da gidenleri olur. (Mülhid, inandığını söyler. Fakat, küfüre kaymıştır, İslamiyetten ayrılmıştır. İtikadı bozuktur. Kendini tam Müslüman sanır. Kendisi gibi olmayanlara kâfir der. (Zındık), Allahü teâlâya, İslamiyete, helala, harama inanmaz. Hiç dîni yoktur. Muhammed aleyhisselâma inandığını söyler. Bunlardan, sapık fikirlerini, Müslümanlık olarak tanıtmaya çalışanları çok tehlikelidir. Mürted, İslâmdan ayrılan kimsedir. Kâfir olduğunu saklamaz. Dinsizler bu kısmındandır.) Peygamberimiz bir hadîs-i şerîfte, "Müflis kimdir, biliyor musunuz?" buyurdu. Bizim bildiğimiz müflis, parası, malı olmayan kimsedir, dediler. Buyurdu ki, "Ümmetimden müflis şu kimsedir ki, kıyâmet günü namazları ile, oruçları ile ve zekâtları ile gelir. Fakat, kimisine sövmüştür. Kiminin malını almıştır. Kiminin kanını akıtmıştır. Kimini dövmüştür. Hepsine bunun sevaplarından verilir. Haklarını ödemeden önce sevapları biterse, hak sâhiplerinin günâhları alınarak buna yüklenir. Sonra Cehenneme atılır". Mu'âviye "radıyallahü teâlâ anh", hazret-i Âişe'ye "radıyallahü teâlâ anhâ" mektup yazarak nasîhat yazmasını istedikte, cevap yazarak: Allahü teâlanın selâmı senin üzerine olsun! Resûlullahtan işittim. Buyurdu ki, "Bir kimse, insanların kızacakları şeyde Allah'ın rızasını ararsa, Allahü teâlâ onu, insanlardan geleceklerden korur. Bir kimse, Allahü teâlanın kızacağı şeyde, insanların rızasını ararsa, Allahü teâlâ onun işini insanlara bırakır."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.