Aralık ayının başından itibaren bütün dünyada "Noel" ve "Yılbaşı" telaşı başladı. Avrupa, ABD gibi Hıristiyan ülkelerindeki bu hazırlığı anlıyoruz. Doğru veya yanlış, kendi Hıristiyan inançlarının gereğini yerine getiriyorlar. Japonya, Çin, Kore, Türkiye, Mısır gibi... farklı dinden olan ülkelerde yediden yetmişe her yaştaki kimselerin "Noel Baba" hayranlığını anlamakta zorlanıyorum. Bunu, doğrudan Hıristiyanlıkla irtibatlandırmak da yanlış olur. Bunların çoğu ne yaptığının farkında bile değil. "Hakim kültür" baskısı, bu hayranlığı kamçılıyor. Osmanlının zirvede olduğu dönemlerde de, dünyada bilhassa Avrupa'da "Osmanlı" kılık kıyafeti hayranlığı vardı. Avrapa'da bazı bilim adamları, başlarına sarık sarmaya başlamıştı. Çünkü o devirde sarık, ilmi, medeniliği temsil ediyordu. Şimdi gelelim Noel olayına... "Noel Baba" bir hurâfeden ibârettir. Gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Ticarî maksatlarla sonradan uydurulmuştur. Hediyelik eşya sektörüne milyonlarca dolar kazandıran Noel Baba, kapitalizmin oyuncağı olmuştur. Önceleri Noel kutlamaları yoktu. Hıristiyan âleminin, Noel kutlamaları, Roma İmparatorlarının birincisi olan Kostantin ile başlar. Kostantin, Eflâtun'un ortaya koyduğu teslîs "Trinite" yanî "üç tanrı" inancını, papazlara yazdırdığı yeni İncil'e koydurdu ve Noel gecesini bayram ilân etti. İsâ aleyhisselâmın İncil'inde ve Havârilerinden Barnabas'ın yazdığı İncil'de, Allahın bir olduğu bildirilmişti. Fakat bu İncil elde bulunmadığı için, filozof diyerek kıymet verdikleri Eflatun'un teslîs fikri, daha sonra yazılan dört İncil'de, yanî Matta, Markus, Luka ve Yuhanna'da yer almıştır. Kostantin, dört İncil'deki bu teslîs fikrini de yeni İncil'e koydurdu. Hz. İsâ'nın doğumu hakkında, o zamanın edib ve aydınlarının eserlerinde hiçbir bilgiye rastlanmamaktadır. Çünkü, İsevîler, az ve asırlarca gizli yaşadıklarından, "Mîlâd" yani doğum doğru anlaşılmamıştır. Aralık ayının yirmibirinde, yirmibeşinde veya ocak ayının altıncı veya başka gün olduğu sanıldığı gibi, bugünkü Mîlâdî senenin beş sene fazla olduğu, çeşitli dillerdeki kitaplarda yazılıdır. O hâlde, mîlâdî sene, Müslümanların senesi olan hicrî sene gibi doğru ve kat'î olmayıp, günü de, senesi de şüpheli ve yanlıştır. Noel'in aslında hazret-i İsâ'nın doğumu ile hiçbir ilgisi yoktur. Noel, Hıristiyanlara, putperestlerden geçmiştir. Nitekim New York Üniversitesi'nde tarih profesörü olan Waelance Ferguson diyor ki: "Hıristiyanların yortuları, putperest yortuları ile aynı tarihlere rastlar. Meselâ, Noel tarihi, İrân ve Roma'da "güneş tanrısı" Mithras'ın doğum tarihi idi. Ayrıcı bu tarih çok eskiden beri putperest dünyasında önemli bir yortu günü idi." Nitekim, İngiltere'de yayınlanan, 24 Aralık 2003 tarihli The Times gazetesindeki yazısında Başpiskopos Tom Wright, "Her sene kutlanan Noel gününün Hıristiyanlıkla bir ilgisi yoktur. Putperestlerin, ateistlerin ilk çağlardan kalan bir adetidir. Bunlar, 17-25 Aralık tarihleri arasında bir hafta yeme-içme, eğlence partisi düzenlerlerdi" demektedir. Hıristiyanların kutladığı Noel, bir hurafeden, uydurmadan ibârettir. Hattâ bazı Hıristiyan teşkilâtlarının da artık Noel'i bir hurâfe kabûl ettikleri, dünya basınında çıkan haberler arasındadır. Nitekim, ABD'de yayınlanan 17 Aralık 1996 tarihli haftalık Newsweek dergisi bu gerçeği şöyle dile getirmektedir: "Noel Baba, bir hurâfeden ibârettir. Gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Ticari maksatlarla sonradan uydurulmuştur. Hediyelik eşya sektörüne milyonlarca dolar kazandıran Noel Baba, kapitalizmin oyuncağı olmuştur. Tarihçi, Stephan Nissenbaun "The battle for Christmas" (Yılbaşı ile mücadele) kitabında Hıristiyanlığın temelinde yılbaşı kutlamalarının ve Noel Baba'nın bulunmadığını, bunun yasaklanmasının gerekli olduğunu bildirmektedir."