"Yolunu şaşırmış da deseniz!.."

A -
A +

Câhiliyye şairi Lebîd, "Şüphesiz Allahü teâlâdan başka her şey bâtıldır" mısraını okurken, Hz. Osman bin Maz'ûn, "Doğru söyledin" dedi. "Her ni'met mutlaka zevâle (yok olmaya) mahkûmdur, mısraını okurken de, "Yalan söyledin, Cennet ni'metleri zevâl bulmaz, dâimîdir" demişti. Bunun üzerine Lebîd kızgın bir hâlde, Kureyşlilere sitem ederek dedi ki: - Ey Kureyşliler! Sizin meclisinizde böyle kimseler olmazdı. Ne oldu size? Kureyşliler, Lebîd'i teskin etmeye çalışarak dediler ki: - Sen ona bakma, o zaten bizim dînimize, putlarımıza da karşı gelip, başka bir yol tuttu. Daha önce Velid bin Mugîre'nin himâyesinde idi, bunu da reddetti. Bu sırada, müşriklerden Abdullah bin Ümeyye, Osman bin Maz'ûn'un gözüne şiddetli bir yumruk vurup, gözünü mosmor yaptı. Velid bin Mugîre, "Himâyemi reddetmeseydin böyle olmazdın" dedi. Osman bin Maz'ûn'un tek "suçu" var idi! O da Allahü teâlâya îmân etmesi ve bu îmân istikâmetinde konuşmasıydı. Karşılaştığı bu üzücü durum, Osman bin Maz'ûn'u durduramamış, içindeki alev alev kabaran îmânla cevap verdi: - Vallahi, Allah için, bu sağlam gözüm de, öncekinin âkıbetine uğrasa gam yemem. Ben, Allahü teâlânın teminatındayım. Rızâ yolunda, gözüme vurulan tokatın ecrini Allahü teâlâ verecektir. Kimden Allahü teâlâ râzı olursa o bahtiyardır. Bana sefîh ve yolunu şaşırmış da deseler, ben Muhammed aleyhisselâmın dîni üzereyim. Bana ne kadar zulmetseler, eziyet etseler de bu yoldan yürüyeceğim. Bu samîmî ve içten gelen ifâdeler, Velid'e tesir etmişti. Bundan dolayı Velid, Osman bin Maz'ûn hazretlerine, "Gel, tekrar himâyeme gir!" dedi. O ise , "Ben Allahü teâlâdan başkasının himâyesine giremem" diye cevap verdi. Osman bin Maz'ûn'un gözüne müşriklerden Abdullah bin Ümeyye tarafından o yumruk vurulunca, orada bu acıya içten katılan, sanki kendisine vurulmuş gibi olan bir kişi vardı. O da Hz. Sa'd bin Ebî Vakkâs idi. Çünkü Müslüman kardeşine atılan bu tokat, ona atılmış demekti. Bunu kabûl edemeyen Hz. Sa'd yerinden fırlayıp, o da, o kâfirin suratına müthiş bir yumruk indirdi. Abdullah bin Ümeyye'nin yüzü gözü kanlar içerisinde kaldı. Böylece o, lâyık olduğu cezâyı bulmuş oldu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.