"Yusuf'u iyi gözetin!"

A -
A +

Yakûb aleyhisselâm, Hz. Yusuf'a kardeşlerinin zarar vermelerinden korktuğu için onlarla kıra gitmelerine rıza göstermedi. Onlara, "Onu götürmeniz beni mahzun eder. Siz ondan habersiz iken kurt gelip, onu yemesinden korkarım" dedi. Yakûb aleyhisselâm, oğullarının teminat verip ısrar etmeleri ve Hazreti Yusuf'un da onlarla beraber gitmek için meyletmesi üzerine, kazaya razı olup, izin verdi. Bu arada Yakûb aleyhisselâm; "Onu kurt yemesinden korkarım" sözü ile oğullarına ip ucu verdi. Hazreti Yusuf'un başına getirecekleri işten sonra, dönüşlerinde, babalarına verecekleri cevabı onun ağzından aldılar. Çünkü onlar, o zamana kadar, kurdun insanı yiyebileceğini bilmiyorlardı. Âlimlerimiz buradan, kişinin hasmına ip ucu telkin etmesinin uygun olmadığını anlamışlardır. Nitekim hadis-i şerifte; "Belâ, ağızdan çıkan söze bağlıdır" buyuruldu. Yakûb aleyhisselâm sabah olunca, Hazreti Yusuf'a; "Gel şimdi seni bir kere öpeyim ve güzel kokunu koklayayım. Belki bir daha seni göremem. Zira dünya ayrılık evidir" dedi. Elbisesini giydirdi, güzel kokular sürdü. Bağrına basıp öptükten sonra kardeşlerine ısmarlayıp, "Yusuf'u iyi gözetin!" diye tembih etti. Onlar da gözetip koruyacaklarına dair söz verdiler. Kardeşleri, Yusuf aleyhisselâmı alıp, gayet izzet ve ikram ile kıra doğru götürdüler. Yolculuk gerçekten güle oynaya başlamıştı. Yusuf aleyhisselâm, "Ne iyi ettim de kardeşlerimle beraber çıktım" diye düşünmeye başlamıştı. Ancak bu neşeli durum uzun sürmedi. Şehirden iyice uzaklaşıp, bağırmakla duyulamayacak kadar bir mesafeye gelince, kardeşleri Yusuf aleyhisselâma eziyet etmeye başladılar. Ağabeyleri, Hazreti Yusuf'a yaptıkları eziyetleri o kadar artırdılar ki, Yehûda, onu öldüreceklerinden korktu. Onlara, "Bana, onu öldürmeyeceğinize dair söz vermiştiniz!" dedi. Bunun üzerine eziyeti bıraktılar. Az sonra atmayı kararlaştırdıkları kuyunun yanına vardılar. Bu kuyunun üst tarafı dar, altı ise genişti. Kardeşleri, Yusuf aleyhisselâmı kuyunun başına getirdiler. Gömleğini çıkarıp aldılar. Yusuf aleyhisselâm kardeşlerine bakıyordu. Kardeşleri, "Ey Yusuf! Şunu iyi bilesin ki bugünden sonra bizleri de, babanı da bir daha göremeyeceksin. Çünkü seni şimdi şu kuyuya bırakacağız." Bu sözler şaka ile söylenmiş sözler değildi. Böylece kararları Hazreti Yusuf'a tebliğ edilmişti. Derhal kollarından tutarak kuyuya sarkıttılar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.