AB yolunda 'rol' çalma...

A -
A +

Türkiye ile AB'nin yol arkadaşlığı her gün meçhul bir maceraya doğru ilerliyor... Bu maceranın belgeselini izledikçe, insanın aklına ister istemez meşhur 'kaçak' filminin senaryosundaki kurgu geliyor... Sanki yıllar önce Türkiye'ye, AB'nin tilki senaristleri masa başında Dr. Kimblle rolünü biçmiş... Bizi daima kaçan, kendilerini ise sürekli kovalayan rolüne yazarak... Filmin her karesinde biz varız ama kaçan bir katil olarak... Suçluyu kovalayan bir kahraman rolüyle aslında kendileri olağanüstü bir oyalama fırsatı elde ettiklerini her defasında gizlemeyi başarıyor... * Tilki senaristler, ya da kimine göre diplomatlar, Türkiye'nin AB ittifakına dahil olma arzusunu arkası gelmeyen 'arkası yarın' oyununa çevirerek, uluslararası kamuoyunda kazançlı çıkmaya çalışıyor... AK Parti iktidarına kadar kaçan rolünde oluşumuz AB'nin tilki senaristlerinin işine geliyordu... Kaçmayı bırakıp; yüzleşmek, hesaplaşmak adına masaya oturan ve müzakerelere başlama kararı alan Türkiye, yani AK Parti dört yıldan beri AB'nin tilki senaristlerinin oyununu artık bozdu... Biçilen rolü ret edip, yeni bir rol çalmayı başardı... AB'nin keyfi bu yüzden bozuk... * 'Askıya' alma sopası bu yüzden abanın altından gösteriliyor... Cezaevinde suçsuz yerine yatan mahkumu öldürmenin sinsi yolu, kapıyı geceyarısı bilerek açık bırakmaktır... Çünkü, mahkum kapıdan dışarı adımını atar atmaz vurulacak... Gerekçesi hazır; efendim kaçıyordu, bu yüzden vurduk... Bu hücrede yatan mahkum artık bu oyunların hepsini ezbere biliyor... Ezber bozuldu gibi... * Rum kesimine limanların açılmasını, sözde Ermeni soykırım ve daha nice temeli ve haklı gerekçesi olmayan maddeleri bahane edişleri bu yüzden... Neden? Kaçalım diye... Bahane aranıyor... * Başbakan Erdoğan ise AB'nin tilki senaristlerinin masa başında kaleme aldıkları 'arkası yarın' oyununu çözdüğünden daima uluslararası kamuoyuna şu mesajı ısrarla veriyor; - Biz asla kaçan taraf olmayacağız... Sonuna kadar gideceğiz... Rolü kırk yılda bir çalmayı başarmış iken, yeniden kaçan taraf rolünü kabullenirsek, kazanan taraf biz değil, AB olur... Niye olur? Çarşamba yazımda dış basının ünlü kalemlerinin değerlendirmelerini yazdığımda okuyacak ve hak vereceksiniz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.