Amerika'nın Sesi Televizyonu ile TGRT Haber Televizyonu'nun ortak yayınları için gittiğim Amerika'dan on iki günlük yolculuğun ardından İstanbul'a döndüğümde daha havalanından çıkar çıkmaz keşkemeşleşen bir trafiğin içinde kendimi bulunca bir an yeniden New York'a geldiğimi zannettim... Küreselleşen dünyada gittikçe kentlerinde ortak, yanları var. Ortak hastalıklar desek daha yerinde olur. Londra, Pekin, Yeni Delhi, Sdney, Paris, New York ve İstanbul... Metropol kentler gökdelenlerinin boyunun gökyüzüne doğru uzamasıyla, caddelerinin kalabalıklaşmasıyla, trafiğin artmasıyla birlikte unvanları da gittikçe değişiyor... Önceleri büyükşehir denildi. Ardından metropol, ardından mega ve şimdi ise süper mega kent... Bakalım daha nereye kadar gidecek? Ve nerede son bulacak... * New York ile İstanbul'u ayırt etmek gittikçe zorlaşıyor... İstanbul'dan gidenler New York'ta acemilik çekmiyor... Başkent Ankara'dan gidenler ise Washington'da şaşırmıyor... Tıpkı bizdeki gibi... Lakin bir farkla... Amerika'da kimse başkent Washington'un New York'a dönüşünü sevmiyor, New York'tan Washington'a, Orlando'ya, San Diego, Mıami ve diğer sakin kentlerine gidişi ve daha doğrusu kaçışı seviyor... * Hani Yahya Kemal'e; -Ankara'nın nesini seviyorsunuz? sorduklarında demiş ya; -En çok İstanbul'a dönüşünü seviyorum! Kalabalıklaşan kentlerden insanlar gittikçe sessizliğe, yani huzur kentlerine kaçıyor... New York'un kalabalığından, gökyüzünü gökdelenlerin kapatmasından insan kendini yarı açık cezaevinde gibi hissediyor... İşte o zaman kalabalığın içinde aklıma Cem Karaca'nın söylediği bir şarkının sözleri düştü; -Bedava yaşıyoruz, bedava; Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava; Yağmur çamur bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava; Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; * Lakin oralarda hava da paralı, su da... Bir tek farkı, hürriyet bedava... Ona da parası olan yine kavuşabiliyor. Amerika'yı gidip gezip gören çok sevdiğim bir ağabeyin eşine dönüşünde sorulmuş; -Nasıl buldunuz oraları? Hanımefendi demiş ki; -Dünya var ama ahıret yok... * Biz yine deresiyle, tepesiyle, bulutuyla, güneşiyle bedava yaşadığımız memleketin kıymetini bilelim. Kentlerimizi huzura kavuşturmanın yollarını hep birlikte arayalım. Çünkü bu topraklarda hürriyetin bedeli bedava değil kanla ödenmiş...