> Lozan Geçen hafta sonu İsviçre'de Lozan 2005 programı dahilinde Zürich-Winterthur-Lozan ve Cenevre şehirlerindeydik... Winterthur şehri... Panel sonrası İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek gözaltına alındı. Üç saat süren ifade sonrası Perinçek serbest bırakıldı. Yemek masasında Yargıtay eski Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, "Sayın Perinçek'in on sayfalık ifadesini okuyunca, hayatımda böyle bir savunma görmedim" dedi. Perinçek savunmayı Sayın Savaş'a verseydi acaba aynı sözleri söyler miydi? Perinçek, İsviçreli savcıya tek kelime söylese idi ne olurdu? Tutuklanacak mıydı? *** Ve Lozan... 82 yıl sonra Lozan'ı anlamlı kılan neydi? 82 yıl önce 24 Temmuz 1923'te Lozan'da düvel-i muazzamaya karşı cephede kazandığı savaşı masa başında belgeleyerek bağımsızlığını dünyaya ilan ettiği ilk adresiydi Türk'ün... Yani diplomatik zaferin ilk şehriydi, Lozan. Altı bin Türk vatandaşının katıldığı Lozan'daki yürüyüşte hep bir ağızdan; "Bağımsız Türkiye" ve "Lozan'a dokunturmayız" sloganları atılınca insanın aklına; kimler bu bağımsızlığın sınırlarını daraltmaya çalışıyor? sorusu geliyordu... Sorunun cevabını herkes biliyor ama yine de birbirine sormadan da rahat edemiyordu... *** Ve Zürich... Dünyanın kara parasını saklayan ve aklayan bir dünya kenti. Burada kara parasını saklayan bir vatandaşımıza İsviçre'nin hangi yüzünün kara olduğu anlatılır ki? Aslında her şey görünüyor ve biliniyordu ama 'kimin işine nasıl geliyorsa formülü' işletilerek her ağızdan 'işine göre' sözler dökülüyordu! İnsanlar gökyüzündeki güneşin doğuşunu görüp birbirlerine; "Acaba şu an gece mi gündüz mü?" sorusunu soranlar, Lozan'da 'ülkenin bağımsızlığına kimler dokundu' sorusunu birbirlerine sormaktaydı... *** Nerde bağımsızdık? Petrolde mi? Doğal gaz da mı? Silah sanayiinde mi? Otomotiv sektöründe mi? Bankacılıkda mı? Medya da mı? Sahi bağımsızlığımız hangi alanda ve nerde? Bilen var mı? Ne olur artık cevabını bildiğimiz soruları birbirimize sormaktan vazgeçelim... Neler yapabileceğimizi söyleyelim... Anadolu ihtilalini yaparak dünyaya kafa tutan ve onları denize döken atalarımız gibi dürüst, net ve mert olalım. Birbirimizi iltifata boğmayalım.