Ateşten toplar

A -
A +

Stadyumlarda maç başlarken koro hâlinde deniliyor ki; 'Spor, dostluk ve kardeşliktir!' Lakin, maç bitince stadyumların tribünlerinde ve dışında kan gövdeyi götürüyor... Slogan lafta kalıyor... Sloganlaştırılan her cümle, içi boşaltılan harflerden başka bir şey ifade etmiyor... Ev sahibi takımın taraftarları, misafir takımın taraftarına tahammül dahi etmiyor... Lafa gelince de, misafirperverlikte kimse kimseye sıra vermiyor... Kardeşlik türkülerini söyleyen kalabalıklar, maç bitiminde öfkesine yenik düşüyor... Devlet ve milletin malına kastediliyor... Taraftarlar yaralanıyor... Stadyum ve polis otoları yakılıyor... Kentler âdeta yıkılıyor... Bu yüzden herkesin oturup bir daha temel prensipleri yeniden gözden geçirmesi gerekiyor... Nerede yanlış yapılıyor? sorusuna cevap bulunması ise acilleşiyor... Peki, kim yapacak? * Görev, Spor Bakanı Suat Kılıç'a, Futbol Fedarasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve Kulüpler Birliği'ne düşüyor... Maçları yayınlayarak trilyonlarca para kazanan yayıncı kuruluşa da elbette büyük sorumluluklar düşüyor... Takımları bir alt lige düşürmekten daha önemli bir meseledir bu taraftar fanatizmi... Bakan Suat Kılıç'ın önderliğinde belki de bir Spor Şûra'sı yapılmalı... Bütün kulüplerin yönetimleri bir araya getirilmeli ve alınması gereken tedbirler gözden geçirilmeli... Yeni bir açılım ve değişim politikası kaçınılmaz duruma gelmiştir... * Gerekirse, Avrupa spor kulüplerinden temsilciler ve UEFA ile FIFA gibi kuruluşlardan uzmanlar davet edilmeli... Sporla ilgili her kesim ve hatta basın bir masanın etrafında toplanmalı... Sorumluluklar herkese bir daha hatırlatılmalı... Spor karşılaşmaları bu gidişle her geçen gün biraz daha canavarlaşacak ve terörle, trafikle, alkolle ve uyuşturucu ile yapılan mücadele zincirine spor fanatizmi de eklenmiş olacak... Yani mesele kangrenleşecek... O kısır döngüye başlandığı vakit de belki de her şeyin sonuna gelinmiş olacak... Ülkedeki çatışma ve bölünme zeminine spor sektörü de katılmış olacak... Trübün terörü, spora öylesine ağır darbeler indiriyor ki, her geçen gün biraz daha kurumsallaşma ve profesyonelleşme öteleniyor... Seyirci, seyrettiğini, sporcu, oyunculuğunu, yönetici, yönettiğini asla unutmamalıdır... Aksi halde o yuvarlak meşin top, ateşten bir topa dönüşüverir.... Ve haliyle hiç kimse ne vurabilir, ne tutabilir ve ne de söndürebilir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.