Seçim yasakları bize sorulunca, tek kelimeyle;"yeteri kadar karışık" dedikten sonra bir hikaye anlatmakla yetindik... 1500'lü yıllarda İtalya'nın ünlü heykeltıraşı Cellini Benvenuto bir kavgada iki Fransız asilzadesini Floransa'da öldürür, ölüme mahkum edilince de Roma'ya kaçar... Papa III. Paul'e sığınır ve affedilir... Halk, bunun üzerine Papa'ya gider ve Cellinii'nin cezalandırılmasını ister... Aslında Cellini'yi himayesine alarak af eden Papa'yı, Papa'ya şikayet etmektedirler... Papa sinirlenir; "Bizim kanunlarımız avam içindir, dâhiler için değil!" der. Bazı hukukçuların "İlk suç af edilirse, ikincisinin işlenmeyeceğini kimse garanti edemez." dediği gibi Cellini de affın ardından, bir rahibi öldürür, bu defa Kardinal af eder... * Biz de seçim yasaklarını 'avamca' düşünürsek tek kelimeyle "Yasak!" dememiz gerekiyor. 'Dâhiyane' düşünmeye kalktığımız zaman ise aklımıza binbir soru geliyor ama hiçbirinin cevabı da yok... Yazılı basın parti reklamlarını sayfa sayfa yayınlıyor, caddelerde, sokaklarda tüm partilere ait bayraklar asılıyor, internet ortamında parti reklamlarından geçilmiyor, yerel televizyonlar ve radyolarda yine aynı durum ama ne hikmetse yasağa uyan yok... Ama televizyonlara sıra gelince, karşınıza yasak duvarı çıkıyor... * Şimdi yasa diyor ki; partilerin propagandalarını yapmak yasaktır... Basın, bilgi vermekle yükümlüdür ama verdiğiniz bilgi, ya propagandadan sayılırsa? Başbakan Erzurum'da TOKİ törenlerinde konuşuyor... Partiler ise değişik kentlerde adaylarının kim olduğunu halka duyuruyor. Parti liderleri programlarını açıklıyor... Şimdi bu haberler bilgi mi, propaganda mı? Belli değil. Propaganda da sayılabilir, bilgi de... Sonra; halk tanımadığı, bilmediği bir siyasi partiye nasıl oy verecek? Demek ki şöyle deniliyor; varsın tanımasın... Son iki yüzyıldan beri çifte standart duygusunu zirvede yaşayan bir millet haline gelmişsek, nedeni adaletin tesis ettirilemeyişi, güçlünün kanunları çiğneyecek gücü bulması yüzündendir... Avama ayrı, dâhiye ayrı işletilen bir anlayışın adına çok eski yıllarda 'hukuk' denebilir ama hâlâ deniliyorsa bunu da bilmek lazım...