Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin kulüp başkanlarını uyarmış; -Dilinize hakim olun. Ardından bir hatırlatmada bulunmuş; -Futbol ayak ile oynanan bir oyundur. Bu yüzden mi 'ayak oyunları' çok yaşanıyor? * Ayak ile oynanmasına rağmen, herkes konuşuyor. Herkes söz sahibi. Herkesin diline vurmuş... Ha bire konuşuluyor. Kahvehaneler futbol tımarhanesi gibi. Kamu önünde yapılan tartışmalar, sataşmalar, yorumlar ve laf atmalar tribünleri etkiliyor. Etkilenen taraftar fanatikleşiyor, küfürleşiyor. Döner bıçakları ile maçlara gidiliyor. Polis seferber oluyor yetmiyor asker takviyesi isteniyor. Ne oluyor? Bu sportif faaliyetin adı futbol oyunu muydu yoksa savaş mı? * Yirmi iki kişi top oynuyor, yirmi iki milyon konuşuyor... Televizyonda, radyoda, gazetelerde daima futbol konuşuluyor. Üniversiteler neden bilgi üretmiyor? Bitirenler neden boş geziyor? İşsizliğin önüne nasıl geçilir? İran'da neler oluyor? İstanbul'da gece yarılarında bile trafik sıkışık, bu insanlar nereden geliyor, nereye gidiyor? Bu soruların cevaplarına futbol oyunu kadar kafa yorulsaydı, bu ülkede milyonlarca kafa bu kadar boş işle meşgul olmazdı. Bizim geleneğimizde vardır; nerede bir kalabalık varsa oraya mutlaka bir 'tezgâh' kurulur. Maksat 'satış' olsun...