Balkanlarda iftar
Bir zamanlar Balkanlar denilince birçok insanın kafasında yaşanan acılar, ihanetler, savaşlar, fetihler ve geçmiş tarihe dair az çok şey biliniyordu ama zaman içerisinde değişik kentleri gidip görülünce daha başka duygulara sahip oldu insanlarımız... Birçoğu ön yargılarından kurtuldu... Birçok insanımız da kaybettiği şeylerin kıymetini anladı ve değerlere sahip çıkmaya başladı... Priştina, Prizren kentlerini iki gün boyunca dolaştık... Bosna-Hersek, Gümilcine, İskeçe, Üsküp, Mostar kentlerinden hiçbir farkı yoktu... Daha da ötesi Anadolu'nun kentlerinden bir farkı yoktu ve hatta değerleri yaşatmak adına bizden daha da ileride olduklarını gördüm... Camiler, medreseler, dergâhlar, evler ve sokakları gezince insanın yüreğini hüzün kaplıyor... Bir zamanlar Osmanlı kentleri, şimdi mahzun ve sessizce ağırlıyordu misafirlerini... * Ramazan ayı münasebetiyle Balkanların değişik kentlerinde Türkiye'deki vakıflar, şirketler, iş adamları oralarda birlik ve beraberlik, bereket adına iftar yemeği veriyordu... THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu Beyin davetiyle icabet ettiğimiz gezide THY Yönetim Kurulu Üyesi ve eski SPK Başkanı Dr. Turan Erol ve Basın Danışmanı Dr. Ali Genç ve gazeteci dostlarla gezdiğimiz her adresten hüzünle ayrıldık... * Dirim Nehrinin her iki kenarına tıpkı Bosna-Hersek gibi inşa edilen Prizren kentinde Osmanlı mimarisiyle yapılan o güzelim tarih kokan evler, camiler ve medreselerin TİKA tarafından restore edilerek yeniden kazandırılması çalışmalarını görünce daha çok sevindik... Tabii TİKA'ya bu direktifleri veren ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan... Tarihe ve kahramanlara sahip çıkmak kuru bir lafla olmuyor... İcraatla oluyor... Balkanlarda ne kadar ecdad yadigârı cami, medrese, külliye, dergâh, köprü, çeşme ve şadırvan varsa hemen hepsi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın emriyle restore ediliyor... Balkanları gezdikçe bütün ihtişamıyla tarihin, ecdadın, eserlerin bize baktığını ve uzun yıllar kaybettiğimiz bizim insanlarımızın yüzlerine bakınca dahi hüzünlendiğimizi belirtmeliyim... Balkanlara sürekli bakmaya devam etmeliyiz... Sadece bir iftar programlarıyla yetinmemek gerekir...