Bataklığı kurutmak yerine sineklerle savaşmayı kabul etmeyi strateji diye kabullenmiş ve hayatın her alanına yansıtmayı başarmışız... Mesela, bankalar iş yerlerine POS makinesi dağıtmış... Şifresiz alışveriş yapıldığında banka müşterinin kartını bloke ediyor. Bankaya deniliyor ki: - Kartı bloke edeceğinize şirketlerin POS makinelerini bloke ediniz... Onlar şifresiz alışveriş yaptırma yetkisine sahip olmasın... Aldığınız cevap; -Sistem böyle! Sistem vatandaşı cezalandırmaya yönelik... Bataklığa bakan yok... Terör konusunda dahi aynı stratejiyi pusula gibi benimsedik... Bu ülkenin tarihi boyunca kurulan bütün terör örgütlerinin dışarıdan desteklendiği, finanse edildiği biliniyor... Bu ülkenin insanı ve medyası ise hâlâ örgütün eylem ve sonuçları üzerine konuşmayı sürdürüyor... Örgütleri hangi devletlerin idare ettiğine dair sorular sorulduğunda ise ayrıntılı cevap alınamıyor... * Kandil Dağı'nda mayın, mermi, silah ve bomba fabrikası olmadığını sokaktaki çocuk dahi biliyor... Kandil Dağı'nda ekmek fabrikası olmadığına göre 5 bin terörist nasıl besleniyor? Üç garip vatandaş dağa çıksa dördüncü gün açlıktan düz ovaya iner... Bu örgütü hangi ülkeler silahlandırıyor? Bu ve benzeri sorular çoğaltılacağına, teröristlerin istekleri tartışılıyor... Ve teröristlerle bir masaya oturup terörü bitirmenin çözüm yolları konuşuluyor ve pazarlığı yapılıyor... Medyanın çok bilmişleri de hâlâ eylemlerin nasıl gerçekleştirildiğinin masalını anlatmakla yetiniyor... * Başbakan Erdoğan terör örgütünün arkasında hangi devletlerin ve emellerinin neler olduğunu gazetecilere açıkladı... Lakin medya olayın bu boyutunu derinleştireceğine 30 bin insanın katili olan bir örgütün finansörlüğünü yapan kumarcıların, silah desteğini sağlayan kaçakçıların suikastları üzerine yoğunlaşıyor... 30 bin insanı katledenleri hiç konuşan olmadığı gibi aksine Kandil Dağı'na giden basınımızın güzide kalemleri 'bilge adamlar' konuşuyor gibi o eşkıyaların demeçlerini bu ülkenin namuslu insanlarına duyuruyor ve eşkıyalara tercümanlık yapıyor... Ve artık ipin ucu kaçtı... TBMM çatısı altında dahi bu ülkeye ve millete kafa tutuluyor... Medya terör örgütüne hizmet mi ediyor? sorusu da gündeme getirildiğinde mangalda kül bırakılmıyor... Alınganlık gösteriliyor... İngiltere eski Başbakanı Tony Blair diyor ki; - IRA ile önceden altyapıyı hazırlayan bazı görüşmeler olmuştu ancak gerçek anlamda müzakereler şiddete son verdikleri zaman başladı. Çünkü terör devam ediyorsa, bu iş çok güçtür... Ki bizim ülkede terör örgütü ile IRA arasında eylemleri dışında hiçbir benzerlik dahi olmamasına rağmen... Kısaca, bataklıktan çok uzak bir yerlerde gezinmeye, oyalanmaya ve sineklerle savaşmaya devam ediyoruz...