Belki...

A -
A +

'Belki...'umudun başka bir adıdır. Belki seneye... Belki olur... Belki gelir... Belki biter... 'Belki'lere tutunabilenleri anlayabilmek gerekli. *** Muhalif Özbek lider Muhammed Salih'i Frankfurt'ta ilk gördüğümde, yüzündeki kırışık ve karışık çizgilere bakınca, hücrede kaleme aldığı bir şiiri aklıma geldi. "Belki ikramiye çıkar bilete... Belki, mektup alırım bugün birinden... Belki, yağmur yağar sessizce... Belki, evet belki de hafif bir zelzele... Her gün Her an, Hiç ama hiç durmadan, Göldeki olta mantarı gibi esrarla kımıldar Yeryüzünde 'Belki' denilen geveze." *** Efsane kentlerden kopup da gelen bu yorgun adamın gözlerinde, Semerkant ve Buhara'yı görür gibiydim... 'Yurdunu kaybeden adam' olmayı, her adam unutamayabilir... Her adam kaldıramayabilir... Kaldıramıyordu bu acıyı Muhammed Salih... Sürgünde bir derviş gibi diyar diyar geziyordu... Her gün bir başka ülke... Ta ki oradan da sürgün edilene dek... *** 28 Kasım 2001... Özbekistan'da ERK Partisinin Genel Başkanı olan Muhammed Salih Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da tutuklanır. Pankras Hapishanesi'nde bir hücreye atılır. Salih'e bir ayna dahi verilmez, çünkü kanun gereğidir... Salih, Çek Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda ünlü bir tiyatro yazarı olan Vaclav Havel'e hücreden bir mektup yazar... *** Salih mektubuna şöyle başlar; "Her sabah sakalımı traşlarken, yüzümü ellerimle görüyorum, ama ellerim göz gibi keskin görüşlü değil. Mahkemeye çıkıncaya kadar ayna vermiyorlar. Ve böylece ben kendi çehremden ayrıldım..." Kendi çehresinden ayrılabilmenin zorluğunu yaşamayanlar zor anlar ve anlatır... Kaç kişi kendi çehresinden ayrı düşmenin acısını bilir ki? Aynalarla bu yüzleşmeyi yapamamanın hüznünü ancak, sararan yaprakları ve sonbaharı ile ünlü Prag şehrinin ücra bir cezaevi köşesinde, karanlık bir hücrede duvarlara karşı bakabilenler yaşar. *** Salih, aynalara bakıp kendine tebessüm etmek istiyor. Kahkahalar dolusu açık hava salonlarında gevezelik edenlerin ve üç kuruşluk aptalca sözlere gülebilmekten söz etmiyor Salih... Bir tatlı tebessümden bahsediyor... *** 12 Aralık akşamı Havel, Salih'i başkanlık sarayında kabul eder. 25 dakikalık görüşme sonrasında Havel destek sözü verir. 14 Aralık günü ise Çek Cumhuriyeti, muhalif Özbek lider Salih'i ülkesine iade etmeyi reddeder... *** Muhalif Özbek Lider Salih dünya basınına şu soruyu sorar; -Mesele çok basit: Batı kiminle beraber, diktatörlerle mi ya da demokrasiyle mi? Ah biz de Batı'ya bir sorabilsek; -Teröristlerle mi, yoksa demokrasiyle mi? Kimbilir 'Belki demokrasiyle' diye umutlanalım...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.