Beyaz camın delileri

A -
A +

Televizyonda eski bir tartışma programın tekrarını izlerken hayrete düşüyoruz. Kalpaklı adam Prof. Yalçın Küçük bir yandan elindeki kitaplara vuruyor ve diğer yandan bağırarak diyor ki; - 27 Mayıs'ı savunuyorum! 'Sanıkların idamına şahitlerin bilahare dinlenilmesine karar verildi' anlayışıyla cübbe giyen ve Yassıada'da sözde kalmış bir adaleti temsil edenleri savunuyor... 27 Mayıs darbesini savunurken, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın mahkum edilişine, dönemin Genelkurmay Başkanı ve bütün kuvvet komutanlarının tutuklanışına, 235 general ve 3500 subay ile 520 yargıçın emekliye sevk edilişine, 1402 öğretim üyesinin işine son verilişine onay vermiş oluyor... * Bugün tutuklanmalara itiraz eden kalpaklı adam gibi düşünceden uzak düşünürlerden hiçbiri geçmişte yaşanan bu tabloya itiraz etmeyi dahi düşünemedi... Ve darbeyi savunurken, Başbakan Menderes ile iki bakanın darağacındaki idamlarını onaylamış sayılıyor.... Kalpaklı adam yine diyor ki; - Demokrasi, hımbılların rejimidir... * Üç militanın darağacında asılmasını sanatlaştıran, dramlaştıran, efsaneleştiren ve kahramanlaştıranlar ne acı ki üç devlet adamının idamından rahatsız dahi olmadı... Kalpaklı adamın tezata düştüğü nokta ise; - Aydın Menderes benim dostumdur! Akıl iflas ediyor... Hem 27 Mayıs'ı savunacaksın, hem de Aydın Menderes'e dost olduğunu söyleyeceksin... Dostluğun tarifi de değişmiş... Beyaz camın önüne her geçen gün bir deli çıkartılıyor... Ne acı ki bu delilerin saçmalıklarını düzeltmek de kırk akıllıya düşüyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.