Bilge papağanlar

> Milano/İtalya Bilgi güçtür sözünü duymayan kalmadı. Ama hangi bilgi? Kimsenin bilmediği bilgiyi bilmek marifettir... Batılılar, bilgiyi tekeline almayı, bilgi kalelerine ulaşılmasına engel olmayı çok iyi bilmekte. Belirli sosyal sınıflara ait insanların belirli bilgileri bilmemelerinin gerektiğini savunan düşünce akımına Obskürantizm denilmekte... Bilgiyi saklayan ve bilimin yayılmasına engel olan Obsküranistler hür düşüncenin de en büyük düşmanları. Bu izm ne acı ki bugün sadece bu alanda değil, kurumlara ve ailelere kadar sirayet etmiştir... Bilgiler saklanıyor... Ya da paylaşılmıyor... Acıları paylaşanlar, sevinçleri paylaşamıyor... * Bilgiyi paylaşmak istemeyen bencil ruhlu insanlar aynı zamanda gücü de paylaşmak istemiyor... Her şeyi kendi tekelinde tutmak istiyor. Paylaşım duygusundan yoksun kalanlar genellikle cimri ruhludur... Bu yüzden; sevgi bilgiyi paylaşır, korku ise kendine gizler deniliyor. Işıkta her şey çıplaklığıyla görünürken karanlıkta bir şey görünmüyor... Batılılar, düşmanlarını bu yüzden daima bilgisiz ve karanlıkta bırakma anlayışını bir yol gibi sürdürüyor... * Bizlerin bir şey bildiği yok. Sadece bize satılan oyuncakların kullanım kılavuzundaki yazılanları biliyoruz... Bir sonra çıkacak üründen bilgimiz yok... Biz ise sadece kullanıcı ve alıcı durumundayız... Eski siyasilerden ve Balkan Üniversitesi kurucularından Yalçın Koçak ağabeyin dediği gibi; "Karanlık çağından kendimizi kurtaramıyoruz.... Papağanlardan farkımız yok..." Sadece birbirimizi ezmek, boğmak, kırmak, dökmek ve üstünlük sağlamak için çalışıyor ve enerji tüketiyoruz... Bilgeliğimiz ise kulağımıza fısıldananları papağan gibi tekrar etmekten ibaret...