Bilgi masalı

Batılı, 80'in üzerinde üniversitede yüzbinlerce öğrencinin eğitim gördüğü, iki milyon gencinin de kuyrukta beklediği, bir o kadarının da dershanelerde sınavlara hazırlandığı bir ülke olduğumuz bilgisi karşısında telaşa kapılıp; -Bu Türkler gerçekten de çılgınmış... Neden bu kadar okuyor? sorusunu sordular mı? diye düşünüyorum. * Batılı bilgiden ürün ve strateji üretirken, bizlerin de üründen bilgi ve strateji ürettiğimiz gerçeği karşısında ne kadar bize güldüklerini de merak ediyorum... Batılı, bizim 150 milyar dolarlık ithal ettiği ürün listesine baktığında, aracından, iş makinesine, iğneden ipliğe kadar ithal ettiğimizi gördüğünde, korkularını da kaldırıp çöpe attığına inanıyorum... * 'Kapitalizmin en büyük beslenme kaynağı israftır' denilir. Bilgiden ürün üretebilenler kapitalizmin sahipleridir ama bizim gibi beyinlerini bilgi çöplüğüne döndüren ülkeler ise bu izmin daimi müşterileri olmaya mahkumdur... Batı üretiyor doğulu tüketiyor gerçeği hiç değişti mi? Arap ülkelerine bakalım, topraklarındaki petrolü yabancılar gelip çıkartıyor, pazarlıyor ve satıyor... Onlara da biraz komisyon veriyor... Onlar da yatlara, jetlere binip keyif sürüyor. 'Dolar manyağı' olmuşlar ama kazanmada değil, harcamada... * Cep telefonu, akşam yatıp sabah bulunan bir teknoloji ürünü değildir. Kimbilir biz uyurken batılı üzerinde ne kadar çalıştı? Piyasaya yeni çıkan ürünlerin kullanma kılavuzlarını okuyup tercüme etmekle hâlâ çok okuduğumuza inananlardanız... * Bilinen bilgilerle strateji geliştiren, bizler daha ne kadar kendimizi oyalayacağız? Turgut Özakman'a bir sözüm var. Diyorum ki; biz çılgındık ama bir zamanlar... 'Ekmek elden su gölden' kafasıyla yaşayan bizler kendimize hâlâ çılgın diyebiliyorsak, bilgisayar yazılımında önde giden Hindistanlılara, üretimde dünyayı kasıp kavuran Çinlilere ne diyeceğiz peki? Deli mi?