Bir fasıl

A -
A +

Çok defa 'bu nasıl bir ülke?' diyerek kendime yığınla soru soruyorum... Peşin hükümden uzak kalarak sorulara cevap arıyorum ama vicdanımı rahatlatan bir sonuca da ulaşamıyorum... O yığınla sorular nedir? Belediye ve KİT'lere ait kuruluşlar; elektirik, su, doğalgaz gibi hizmetlerin sayaç okuma işlerini özel sektöre vermiş... Sayaçları okumakla görevli zahmet edip saatlere bile bakmadan, 5 metreküp su saatine kafadan 150 lira yazıyor ve faturayı gönderiyor... Vatandaş ilgili kuruma itiraz ediyor... Aldığı cevap; - Önce ödeyin sonra itiraz edin... Ödeme yapılıyor sonra itiraz ediliyor... İtiraz haklı bulunuyor ve ardından paranın iade edilmesini bekliyorsunuz, deniliyor ki; - Bundan sonra harcayacaklarınıza mahsuben hesaptan düşülecek... Alacaklı sayılıyorsunuz... Soruyorsunuz; - Siz neden alacaklı olmuyorsunuz? Çünkü, faturasını üç gün ödeyemeyenlerin su ve elektriğini kesiyorsunuz... Cevap; - Biz görevimizi yapıyoruz! * Devlet, belediyeler ve KİT kuruluşlarında çalışanların veya yetkililerin zorda kaldığı zaman sığındığı tek kelime; - Biz görevimizi yapıyoruz! Vatandaş ise, vatandaşlık görevini ifa etmeye kalktığında bu ülkede kırk ton sopa yiyor... Mahkemelere gitse, seneler sürüyor... Dava açabilmek için, bir yıllık fatura bedelini avukatlara ödemesi gerekiyor... * Bankalar da böyle... Telefon şirketleri de böyle.. Bir ekstra gönderiyorlar, çözebilmek için kırk muhasebeci tutmak gerekiyor... Yani, her telefon açtığınızda, her mesaj gönderdiğinizde bir çetele de sizin tutmanız gerekiyor... AB ülkelerinde acaba böyle midir? Bir fasıl da bunun için açılması gerekecek galiba...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.