Bir ihtilalin ardından

İhtilallerin hep öncesini merak eden bir ruh halimiz var. Merak edilen, ihtilalin nasıl hazırlandığına dairdir. Oysa, İzm'lerin ithali 'İhtilal' ile başlar. İhtilalin ardından kesilen İzm'lere ait ağaçların köklerinde her zaman yeni bir ağaç da filizlenir. Bu ağacın adı; Edonizm'dir. Beş duyu organının zevkine göre yaşama felsefesidir. Edonistler; göz, kulak, burun, ağız ve sinirleri uyarıcı duyu organları ile üzerinde yaşadığı dünyayı görür ve öğrenirler. *** Edonistler his ve düşünce yapılarını beş duyu organı ile geliştirir. Uğruna ölecekleri değerleri yoktur. Yani; Vatan-Millet-Sakarya onlar için anlamsızdır. Gördüklerine, duyduklarına ve koklayabildiklerine inananların çoğaldıkları dönemler genellikle ihtilal sonrasına denk gelir... *** Edonizm'in Prof.Dr. Süleyman Hayri Bolay'a göre kısaca tarifi; -Zevkçilik, hazcılıktır... Yani, 'Ahlaki gayeleri, yalnız duyuların ve içgüdülerin tatmin edilmesinde arayan ve bunu müdafaa eden anlayışın adıdır. Buna göre hayatın gayesi zevkten ibarettir ve en büyük hayır da iyilik de zevktir...' *** İhtilallerin ardından ülkede fikir, ilim yasak hale gelirse, toplumun ipi de 'birilerinin' eline geçer. Bu birileri de, eşkıyalığın kibarcasını 'medeniyet' adı altında keşfeden Batılı 'efendi' devletlerin ta kendisidir. İhtilalin ardından toplum Edonizm'e doğru adım adım sürüklenir. Tüketime aşık bir toplum yetiştirilir. Global pazarların aradığı da budur. Sömürgeciliğin en büyük silahı olan Edonizm tüm ürünlerini bu beş duyu organına göre üretir. Alınması da satılması da bitmez. Kurulan 'Pazar' meydanlardan asla kaldırılamaz. *** İthal edilen Edonizm'in ürünleri öyle Komünizm ve Faşizm gibi İzm'lerin tehlikeli argümanlarına da hiç benzemez. Silah, bomba ve mermiler gibi kaçak yollardan da girmez. Resmi olarak gümrüklerden geçer Edonizm'e ait ürünler... Parayla alınır, para ile satılır. *** İhtilal sonrası açık tutulan pencerelerden ülkelere bazan de sinsice girer. Uykularda yakalar ve alıp götürür uzaklara. Kişiler uyurgezer bir topluluğa dönüşünceye kadar yolculuk devam eder... Ta ki bir gün iflas edene dek... Gözünü açtığında hiç tanımadığı bir çıkmaz sokağın ortasında pijamalarla kendisini bulunca artık her şey için çok geçtir. Tabelalar, vitrinler, binalar, arabalar ve caddelerde dolaşan insanların yabancı olduğunu farkeder... Nereden nereye geldiğini anlar... *** Ülkemize ithal edilen ve hemen her evin bahçesine dikilen, zamanla yeşeren 'İzm' ağaçlarının tabanının da terör tarlasına kaymasının ardından 'Paydos' diye düdüğün bir sabah çalındığı günün adıdır; 12 Eylül. Yani, harç bitti inşaat paydos... Faşizm, Komünizm, Sosyalizm gibi İzm'ler hikayedir Edonizm'in yanında. Diğer İzm'ler ülkelerin yönetimlerine, Edonizm ise yaşam biçimine talip olur. Edonistler bugün yönetilenler safındadır. Yönetenler de evlerine kadar girebilmeyi başaran Edonizm'in farkında değildir. Bizde İzm gömleklerini ithal eden deliler olduğu müddetçe onları ihtilaller bile kovamaz... 25 yıl önce de kovamamıştı...