Bir isyancı adam

2007 yılında kurulan Wikileaks'in (Halkın İstihbarat Ajansı) dünyayı sarsan belgeleri bizlere; istihbarat ve gazeteciliğin kurumlaşma sürecinden çıkıp gittikçe adresleri bilinmeyen örgütler tarafından kontrolsüz ve hukuksuz bir alana kaydırılacağının işaretini veriyor... Dev medya kuruluşlarına sırt çantasında taşıdığı bilgisayarıyla kafa tutan bir isyancı adam ya deşifre operasyonunun bir parçası, ya bir iç hesaplaşmanın varabileceği yerin son durağı, ya da küresel güçlere savaş açan organize bir teşkilatın intikamı olduğunu gösteriyor... Afganistan savaşıyla ilgili gizli belgeleri yayınlayarak şimşekleri üzerine çeken ve hakkında çok şey bilinmeyen Avustralyalı Julian Assange kendi kendine yaşayan ve nerede olduğu belli olmayan hedefteki bir isim... Ama arkasında kimler var henüz bilinmiyor... * Bugüne kadar milyonlarca gizli belgeyi yayınlayan Assange bunlara nasıl ulaştığına dair bir ipucu vermiyor... Uzmanlar, internet gazeteciliğinin hızla yayıldığı bu dönemde Assange'ın "üç yılda Washington Post'un 30 yılda yaptığından daha fazla haber patlattığını" belirtiyor... Gizli belgeleri kurumsal olarak hiçbir medyanın yayınlayamayacağı da ayrı bir gerçek... Mesele gazetecilikse en büyük başarı 39 yaşındaki Julian'a ait... 20 yaşında iken yeraltı bilgisayar çetelerinin bir parçası hâline gelen Julian'daki intikam duygusu ise üniversite yıllarında ortaya çıkıyor... * Julian, aldatılmışlığın acısını âdeta bütün dünyadan çıkartıyor... Üniversitede çalışan bir fizikçi olma gayretinin şaşırtıcı bir gerçekle yıkıldığını belirten Julian, akademisyenlerin uzmanlıklarını ordu ve istihbarat kurumlarına sattığını fark ettiği anda büyük bir hayal kırıklığına uğruyor ve Wikileaks'ı kurmaya karar veriyor... ABD devleti içindeki hükümet aleyhtarı, mevcut başkanı ve iktidarı yıpratmaya çalışan güçlü odakların veya gizli servislerin de işi olabileceğini belirten uzmanlar, muhbirin içeriden, sorumluyu dışarıdan aramaya gerek olmadığını açıklıyor... Bunun başka bir anlamı ise; bütün duvarların bir gün ansızın yıkılabilme ihtimalinin yüksek olması ve modern dünyada kazananı asla belli olmayan bir savaşın başka bir adı demek... Yani tek başına 'fitne gazeteciliğine' doğru gidiş başlıyor...