> Mekke Nefsin imana yenildiği bir güne daha şahit oluyorduk... Hazreti Mevlana'nın "nefis, başka bir nefisle dost olursa cüzi akıl muattal olur, bir işe yaramaz akıl" dediği günlerin alabildiğine zirvelerde yaşandığı ve fırtınaya tutulur gibi şeytanlara yakalandığı günlere isyan edercesine beyazlara bürünen milyonlarca insan "Allah'ın evi"ne misafir olmuştu... Ve hep bir ağızdan "Lebbeyk Allahümme lebbeyk..." diyerek gözyaşı döküyordu... Yaradanın fermanına uyup da gelen ve nefsini iman iradesiyle yenen kalabalıklar tövbe ediyordu bir kez daha... Hem de misafir olduğu Allah'ın evinde... Bir mahzun zaman daha yaşanıyordu Kâbe'de... * Eller hep birden açılmış sonsuz nimetlere şükür ediyordu... Belki de insanoğlu dünyayı sadece burada unutabilmeyi başarıyor... Uğruna yapılan savaşların anlamsızlığını en sade bir dille yine burada öğreniyor... Çünkü "mahşer gününün provası" sanki!.. Dünyanın içinde dünyayı unutabilmek müthiş bir duygu... Her şey unutuluyor Allah evinde... Ve dostlara dua ediliyor... Bir mahzun zaman daha yaşanıyordu Kâbe'de... * Sanılır ki, ölmüş de herkes ve sanki yeniden dirilmiş... Kalabalıklar sanki mezarlıklardan geliyor bembeyaz kefen içinde... Beyazlara bürünmüş milyonlarca insan af dileniyor ağlayarak... Sanılır ki herkes yürüdüğü hayat yolculuğundaki ayak izlerini temizliyor... Ve yaralarını iyileştiriyor... Günah dolu heybesini boşaltmaya çalışıyor... Kalabalıkların bu heyecanı tavafta ve sayda izdihama dönüşüyor... Sabır bir kez daha öğreniliyor... Ve öfkeye yenik düşülmüyor... En önemlisi dünyada bir yolcu ve misafir olduğunu yine misafir olduğu Allah evinde hatırlıyor... Bir mahzun zaman daha yaşanıyordu Kâbe'de...