Krediler düştü... Enflasyon düştü... Kısacası; düştü ha düştü, madalyonun bir de diğer yüzüne, yani düşüşün piyasada ne kadar geçerli olduğuna bakalım... * İşadamı dostum İbrahim Cevahir anlattı; "Eğer mülkünü bugünkü dolar kuru olan 1200 YTL den 5 milyon dolara vatandaş satsa ve parasını da dolar olarak bankadaki hesabına yatırsa, aradan bir ay sonra dolar kuru 1300 YTL olsa, devlet kur farkından dolayı vergi alıyor." Eğer, dolar 1100 YTL'ye düşerse devlet beş kuruş ödemiyor. Dolar çıkınca vatandaştan vergi alan devlet, düşünce bir tekme de kendi vuruyor... * Bir başka dostum anlattı... Bankadan araç kredisi alan bir adam otuz altı ay vadeyle 1.726 YTL kurundan 50.000 euro kredi alsa, banka diyor ki; aylık 1.500 euro ödeyeceksin. Ardından ilave ediyor; -Yalnız, bir ay sonra euro 1.800 YTL olursa kur farkından devlet yine vergi alıyor. Borçlu vatandaşın kur farkından dolayı borcunun artmış olması yetmiyormuş gibi, bir de devlete ayrıca vergi ödeyecek olması ne kadar garip değil mi?... Ne düşerse düşsün, anlaşılan o ki, vatandaşın cebine düşen hayırlı bir giriş yok... Herkesin eli vatandaşın cebinde... Gerisi bir masal... On yıl öncesine dönersek, bugün daha iyi mi? Dünden bugüne faizlerin oranına bakarsak, elbette daha az.