Sokaklar; tereddütlerle bir ömür geçirenler, yaşadığı yılların muhasebesini yapmaya tenezzül dahi etmeyenler, hata faturalarını başkalarına ödetmenin yollarını arayanlarla dolu. Kazanmaya giden tüm yolları kurnazca keşfetmeye çıkan tilki ruhlu ve et yığını gövdesini gezdirmekten başka bir işe yaramayan kuru kafaların doldurduğu kalabıklardan medet beklemeyin... Dünü unutup bugün için yaşayan ve yarınları düşünerek tereddütlerine teslim olan, idealden, yoksun kalan fukaralar yüzünden gelinen sokakların adı; çıkmaz sokak... * Kızgın çöllerde kervanını gütmeye çalışan bedevilerle dalga geçen ferrarili adamların geçirdikleri tereddüt nöbetleri bir dramdır... Rüzgara göre yelken açanların düştüğü tereddüt kuyularında bir gün o kara su da bitecek... * Petrolünü sattığı dolarla ferrariye binip çöl ortasında fiyaka atanlar için batının yeni oyuncaklar keşfetiklerinden habersizce para harcamaya devam ediyorlar. Keşfedilen yeni oyuncakların adı, yat, jet, malikane... Bu oyuncaklarla oynayanlar saltanatın keyfiyetinden hala uyanamadıkları gibi günümüzün modern aşiretleri olduklarının farkında bile değiller... * Bu tereddütler yüzünden bir yere bağlanmaktan korkan, bir yola girmekten ürken, sürekli geri dönüşleri yaşayan, dün söylediğini unutan, yedek ülkeler keşfeden, yastık altında üç kuruş daha biriktirmekten başka bir şey düşünmeyenler, kendilerini sevenler topluluğundan öteye bir adım dahi gidemeyecekler... "Dünya için Allah" diyenlerin girdikleri bu tereddüt nöbetleri asırlık bir dramdır... Bu dramın son perdesi izlenmedi daha...