"Biz yine geldik!"

A -
A +

'Les Orientales' Yani, Doğu'nun Çekiciliği... 1829 yılında Victor Hugo der ve devam eder; "Bugün, hiçbir zaman yapılmadığı kadar Doğu'yla çok ilgileniliyor. Doğulu çalışmalar hiç bu kadar ileriye gitmemişti. Louis 14'ün çağında Helenist olunuyordu, şimdi ise Doğuluyuz." Ve, E.W. Lane çocukluğundan beri hayal ettiği Mısır'ı bakın nasıl anlatır; "Kıyıya yaklaşırken kendimi Doğulu bir damat gibi hissettim. Gelinin duvağını henüz açacaktım ve ilk kez beni büyüleyecek, şaşırtacak ya da hayal kırıklığına uğratacak her şeyi görmek üzere idim." Batı klasiklerinde neden Doğu hep esrarengiz gösterilir? Neden Batı'da, Doğu; Ali Baba ve Kırk Haramiler diyarı bilinir? Doğu kadını neden Batılı yazarların klasiklerinde sürekli Batılı erkeğe âşık edilir? Hugo ve Flaubert'in birçok eserinde ve Pierre Loti'nin Aziyade'sinde bu tema sürekli işlenmedi mi? Doğu kadını Batılıya göre her zaman duvağı ile alınacak bir gelin. Evine götürmek için değil, pazarda satmak için. Batı çok defa geldi, Doğu'ya. Batı, Doğu'nun önce kadınına, sonra petrol kaynaklarına ve en sonunda coğrafyasına gözünü dikti. Batı duvağı açtı. Batı büyülendi. Batı şaşırdı. Yalnız, Batı hep hayal kırıklığına uğradı. Çünkü bu sevdanın sonu hep hüsran ve hezimet ile bitti. Doğu kirletildi ama elegeçirilemedi. Doğu bölündü ve parçalandı ama yönetilecek mi? *** Batı'nın Doğu'yu görme hayali fantastik ögeler üzerine kuruluydu. Bin yıldan beri kâşifleri doğuya götüren aşk değildi... Batı'nın Doğu'ya her seferinde bir sırrı vardı. Batı önce haremi sonra petrolü keşfetti. Hedefleri, petrolü ele geçirmek, haremi ise dağıtmaktı. Yani sır perdesini söküp atmaktı. Her ikisine düzenledikleri seferlerin sonunda Batı hayalindeki fanteziyi gerçekleştirdi. Petrol artık ellerinde, harem ise dağınık. *** Kafileler halinde, Topkapı Sarayı'nı gezmeye gelenlerin yüzde kaçının Harem'i gezdiğini biliyoruz acaba? Batılılar gezip geçtikleri yerlere öyle bir gölge düşürüyorlardı ki! Doğu'nun gölgelerinde her türlü kötülük barınmaktaydı. Karalandı, aşağılandı ve aldatıldı. Böl, parçala ve yönet. Günlük hayatlarında, 'gündelik kadınlar' dışında ruha ve kalbe giremeyen kadınlar hep Doğu'da arandı. Ruhlarındaki kadınları bu kadar uzakta aramanın sırrı ise asla bu kadınlara sahip olamayışlarındandı. Batılı yazarların seferlerinin altında yatan sır sahip olamadıkları kadınlara çok uzaklarda sahip olabilmekti. *** İngiltere'de yaşayan Şamlı Dr. Rana Kabbani; "Bu tür posterler, Doğu'yu yansıtma görüntüsü altında, açıkça Batı'yı tasvir etmektedir. Batı'nın toplumsal yasalarını ve burjuva ahlakçılığının katılığını sergilemektedirler. Dışbükey bir aynadaymış gibi, gözler Doğu'ya çevrilmişse de, onu üreten Batı'yı yansıtır." Batı'nın derdi Doğu'yu anlatmak değil, önce keşfetmek ve sonra fethetmekti. *** Batı geldi ve yenildi. Geri gitti ve yeniden geldi. Doğu'dan asla vazgeçmedi Batı. Fransız Generali Goro, 1920 yılında Meyselun Savaşı'nın ardından Şam'a girdi. Haçlı ordusunu yenen ve bu topraklardan kovan Ünlü Türk Kumandanı Selahaddin Eyyübi'nin türbesine girip sandukayı tekmeledi ve; "Selahaddin biz yine geldik!" dedi. Venizelos'un yedek subay olan oğlu Sofokles ise Yunan askerlerinin başında Bursa'ya girdi. Bir manga asker ve Atinalı fotoğrafçı ile birlikte Osman Gazi'nin türbesine gitti ve bir ayağını sandukaya koyup fotoğrafçıya seslendi; "Çek bakalım bir Bursa hatırası" dedikten sonra bağırdı; "Koca Osman! Kurduğun devleti yıkmaya geldik" dedi. Doğu, Batı'dan medeniyet kuşunu hep bekledi ama bugün merhamet bekliyordu. Cemil Meriç; "Batı'dan gelen hiçbir 'İzm' masum değildir. 'İzm'ler bizlere giydirilen deli gömlekleridir!" Delileri bol olan ülkem, selam sana. Bizi elden ve ayaktan bağlayan bu bol gömlekler her ne kadar sana yakışmasa da! *** Böl, parçala ve yönet. Doğu bölündü mü? Doğu parçalandı mı? Doğu artık yönetiliyor mu? Bugün sınırlarımızın Doğu'su için bu tehlikeden söz ediyoruz. Ya yarın? "Biz yine geldik!" derler mi acaba bize? Bilmiyorum...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.