İşlerine gelince 'hukuk', işlerine gelmeyince de 'guguk' diyenlerin çifte standart duygularından bıkıp usandık... Terör örgütünün siyasi uzantısı gibi çalışan, terör eylemlerini destekleyen, teröristbaşını lideri gibi gören, Türk bayrağını yerlere atanlara; hani birlikte kurtarmıştık vatanı? sorusunu sormadı. Şehitlerimizin vücutlarındaki bütün kurşunların adreslerinde daima kendileri çıkıyor ve bu eylemleri savunan sözde siyasilerin bağımsız kimliğe bürünerek gelip Ankara'da TBMM'de buluşarak kurdukları sözde siyasi parti kapatılıyordu... Çifte standartlı aydınlar ayaklanıyordu... Avrupa ise demokrasi dersi veriyordu! * Aydın diye geçinen taraftarlar ise; demokrasiye darbe vuruldu, Türkiye'yi Ankara'da böldüler, diye nutuk çekmeye devam ediyor... Demokrasi havarisi kesilenler, yüzde 9.5 oy alıp da baraj yüzünden kaç partinin dışarıda kaldığını gündeme getirmiyor bile... Ankara'nın bir yüzü devlet, kanun da, diğer yüzü de teröristlere arka çıkanlara hoşgörüyle mi bakacaktı? Ki bölücü örgüte hizmet eden bir partinin kapatılmasına hayret ediyorlardı?... Ne bekliyorlardı ki? Madalya mı? * Ülkelerinde, iki minareye tahammül edemeyen demokrat geçinenler, bu ülkeye demokrasi dersi veriyor... Kendi teröristleri söz konusu olunca, taa Afganistan ve Irak dağlarına giderek bomba yağdırıyor, yetinmeyip, sivil halka bile kurşun sıkıyorlar... Yetinmeyip, iki ülkeyi işgal bile ediyorlar... Bizden ise, teröristlerin toplandığı Kandil Dağlarına çiçek atmamızı bekliyorlar. Bari yol, su ve elektrik de götürelim!.. 40 yıl bir ülkenin devlet başkanlığını yapan Saddam'ı darağacına çıkartıp dünyanın gözleri önünde idam ettirenler, alkışlayanlar, bizden teröristbaşının idam edilmemesi için idam yasasını kaldırttılar... Sözde aydınlar ise kararı alkışladılar... Yazık! İkiyüzlü ve kalleşçe fikir üreten taraftar aydınlar olduğu müddetçe bu ülke hiçbir meselesini çözemeyecektir... Bu devrin adını dürüstçe koyabilecek bir yiğit varsa asıl madalya o yiğide verilmelidir. Ama o yiğit nerdeeeeeeee!