Bu ülke

RTÜK Başkanı Prof. Davut Dursun açıklama yapmış... Demiş ki; en fazla dizilerden şikâyet var... Ne hikmetse şikâyet edilen diziler reyting rekoru kırıyor... Oyuncuları büyük şöhrete kavuşuyor... Çok büyük paralar kazanıyor... Şirketler ise köşeyi dönüyor... Bu dizileri gösteren kanallar reklam yağmuruna tutuluyor... Daha büyük televizyondan sayılıyor... Şikâyet edilmeyen dizilere kim ne veriyor? Koca bir hiç... Oyuncuları ve senaristleri dahi tanınmıyor! Şikâyet edilmeyen dizileri çeken şirketler ise iflas ediyor... Bu ülke böyle bir ülke işte... Hem seyrediyor hem de şikâyet ediyor! * Sabahtan akşama kadar muhafazakârlıktan dem vuran şirket patronları dahi ürünlerinin reklamlarını şikâyet edilen dizilere veriyor... Neden? diye sorulduğunda ise; - Çok seyrediliyor! cevabını veriyor... Bizler son iki yüz yıldan beri çifte standart duygusunu zirvede yaşıyoruz... Bu zirveden bir gün öyle bir düşeceğiz ki aşağıya, kimse kimsenin parçasını dahi bulamayacak... * Sokakta kime sorulsa; - Ya belgesel ya da haber kanalı izliyorum, diyor... Belgesel ve haber kanalları ise reklam arıyor... Çöpçatan evlilik programları ve dedikoduları daha çok izlendiği için reklamlar buraya akıyor... Aklı başında olan insanlar elbette kendini geliştirecek, eğitecek, bilgilendirecek yapımları izler... Ama aklını başına bir türlü getiremeyenler de başkalarına ait dedikodu ve çarpık ilişkileri konu edinen dizi ve programları seyredecek... İşte bu ülke böyle bir ülke... Olduğu gibi görünmeyi, göründüğü gibi olmayı başaramayan bir ülke... Sokaktaki tabelalara dikkatlice bakıldığında dahi ne kadar kendimize yabancılaştığımız belli olmuyor mu? Kendine bu kadar yabancılaşan millet, nasıl oluyor da bu ülke bizim diyebiliyor ki?