Garipleşiyoruz... Uyutuluyoruz... Ve körleştiriliyoruz... Bu hale nasıl gelindiğini ise anlamakta zorlanıyoruz... Oysa bir günün gazete haberlerine bakmak yeterli... Bir, 'Silahlar iradeyle susar' Milliyet. Ünlü gazeteci Hasan Cemal, 35 bin insanımızın katili Murat Karayılan'la Irak'ın kuzeyindeki dağlarda gidip görüşerek röportaj yapmış... Pentagon ile koordinasyon, casus uçaklarla tarama, uydularla arama, sayısız hava bombardımanı ve kara operasyonlarına rağmen bulunamayan teröristle bir gazeteci elini kolunu sallayarak gidip röportaj yapabiliyor... Bulabiliyor... -Devlet neden bulamıyor? sorusu neden sorulmuyor! Barzani ve Talabani ise 71 milyon insanın yaşadığı bu ülke halkının gözünün içine bakarak yıllarca yalan söylüyor ve diyordu ki; PKK bizde yok ve barınamaz! Karayılan'ı teröristten saymıyorlar galiba... Terörist Karayılan'ın röportajı Milliyet gazetesinde bir bilgenin sözleriymiş gibi günlerce yayınlandı... Bu ülke insanında 'çıt' yok... Şehitler ne hikmetse sadece şehit oldukları gün akıllarına geliyor... Gazeteci Hasan Cemal'in aklına bir şehit ailesi ile röportaj neden gelmiyor? * İki, 'Çivici Doktorlar' Akşam 'Altın Omurga' adı altında yürütülen bir operasyonda 24 beyin cerrahı hastalarına gereksiz yere çivi ve protez takmakla suçlanıyor. Vurgunun boyutu 30 milyon lira.' Evet, yolsuzluğun da çivisi çıkmış... İlaçla tedavisi yapılacak hastalar bile ameliyata alınarak protez takılmış... Bunun adı 'Tıp terörü' değil de nedir? İnsanın sağlığıyla oynayarak villa satın alıp da keyif süren doktorlar anne, baba ve evlatlarının gözlerinin içine nasıl bakıp da; 'ben de adamım!' diyebiliyor... Bu ülke insanında 'çıt' yok... Oysa hastaların kemikleri çatırdıyor... * Üç, 'Türk diplomata ırkçılık tuzağı' Vatan 'Düsseldorf Başkonsolosu Hakan Kıvanç'ın özel bir yemekte söylediği sözler, iki ay sonra çarpıtılarak sızdırılınca, Almanya Türk Dışişleri'nden Başkonsolos'un geri çekilmesini istedi...' Neredeyse ülkemizin her köyünde cirit atan Alman Büyükelçi ve başkonsolosları sabahtan akşama kadar her meseleye burnunu sokuyor, kimse Almanya'ya; 'bu adamları geri çekin' diyemiyor. PKK ve daha nice terör örgütlerini ve elemanlarını istihdam eden, her türlü faaliyetine izin veren Almanya'ya; 'neden yapıyorsun?' diye soramıyor... Biz, Nazi katliamının hesabını soramıyorken, onlar bize 'Sözde Ermeni' soykırımının hesabını sorabiliyorsa, bu ülke garipleşmemiş de ne olmuş?