'Büyük devlet kimdir?'sorusuna Prof.Dr. İlber Ortaylı; -İstediğini yaptırmasa da, istemediğini yaptırmayandır, diyerek 'büyük devlet'i tarif eder... Ardından ilave eder; -O büyük devletlerin içinde de büyükten büyüğü vardır. İşte İngiltere, bugünün Amerika'sı gibi her istediğini yaptırmasa da istemediğini yaptırmıyor. "Peki Osmanlı'nın yeri neresidir?" sorusuna ise Prof. Dr. İlber Ortaylı; -Osmanlı'nın statüsü budur ve Cumhuriyet de bunu devralmıştır... Kurtuluş Savaşı'nda yedi düvele bu statünün hatırlatıldığı gibi... * 'İstediğini yaptırmasa da istemediğini yaptırmıyor' sözü 'büyük devlet' statüsünü tek kelime ile özetliyor... Peki bugün biz bu tarifin neresindeyiz? Yani, istediğini yaptıramasa da istemediğini yaptırmama gücüne sahip miyiz? * Bosna-Hersek'te Sırp canileri binlerce Müslüman kadının ırzına geçerken, Kuzey Irak'ta sözde bir Kürt devleti kurulmaya çalışılırken, sözde Ermeni soykırım yasaları çıkartılırken, anıtları dünyanın en büyük kentlerin meydanlarına dikilirken, tüm kırmızı çizgiler bir günde siyaha boyanırken, biz o 'büyük devlet' tarifinin hakkını verebildiysek mesele yok... * 'Büyük devlet' statülerinin geçerli olduğu dönemlerde 'demokrasi' gerçeği gözardı edilerek kararlar alınıyordu... Bir kişinin hükmü o ülkenin duruşunu belli ediyordu... Tek kişinin kararı, başka bir devleti dize getirebiliyordu... Daha sonraları 'demokrasi' gerçeği göz önünde bulundurularak kararlar alındı... Bir kişinin değil, binlerce kişinin karar alma ve yönetime katılma yetkisi vardı... Peki 'büyük devlet' statüsü devam ediyor mu? Ediyorsa, sınırlarımızın dışındaki ülkelerin masa başlarında neden Türkiye dize getirilmek isteniyor? * Ülkemizde Fransa'ya karşı topyekûn açılan tepkiye, boykotlara rağmen değişen bir şey yok. Kördüğüm nerede? Kim çözecek? Bin kişinin yetki paylaşımına açık tutulan sistem 'çok başlılık', 'kavgalar' yüzünden ne acı ki 'büyük devlet' statümüz, sınırlarımızın dışında açıkça tartışılıyor... 'Büyük devlet' tarifini yapmak artık yetmiyor, hakkını vermek de gerekiyor...