Damdaki kemancılar

Dünya edebiyatı klasikleri arasında, 1905 yıllarında Çarlık Rusya döneminde Yahudilerin yaşadığı bir köyde kızlarını zengin kişilerle evlendirme hayali kuran ama hiçbir dileğini de gerçekleştiremeyen Yahudi sütçü Tevye'nin yaşadıklarını anlatan bir eser var; Damdaki Kemancı... Yazar Joseph Stein tarafından yazılan eserde; Yahudilerin gelenek ve görenekleriyle günlük hayatın akışında geçirdikleri değişimler ve hikâyenin sonunda ise Çarlık Rusya'nın sert tutumlarına katlanmalarına rağmen zorunlu göçe zorlanan Yahudilerin Rusya topraklarından kovulması işleniyor... Daha sonra eser hem sinemaya hem de müzikal olarak sahneye uyarlandı ve dünyanın çok yerinde tiyatrolarda gösterime giriyor... Ülkemizdeki tiyatrolarda da her yıl Damdaki Kemancı eseri müzikal olarak oynatılıyor... Son olarak bu eserden uyarlanarak Elveda Rumeli adıyla ve sütçü Ramiz'in hikâyesiymiş gibi dizi hâlinde yıllarca televizyonda yayınlanıyor... * Çarlık Rusya'nın köylerinden kovulan Yahudilerin büyük bir kısmı ABD ve Polonya taraflarına göç eder, geri kalan kısmı ise Karadeniz üzerinde İstanbul'a geliyor... Bu ülke onları misafir ediyor... O Yahudi ailelerin birçoğu bugün, bu ülkenin önde gelen tüccarı, tefecisi, bankacısı dahi olabiliyor... İsyanya'dan kovulan ve Osmanlı'nın kucak açtığı Yahudilerin hikâyesini de anlatmaya ve Hitler'in fırınlarda Yahudileri nasıl yaktığını hatırlatmaya gerek yok... * Bu ülkede kimsenin anlayamadığı tek şey var, o da; bir millet geçmişinde bu kadar acıyı barındırmasına rağmen, nice zulümlere uğramışken yıllardan beri her tarafa öfke, kin ve kan saçmasının akıllı bir tarifini bulmakta zorlanıyor... Son yaptığı kanlı vahşeti ise anlamakta daha da zorlanıyor bu millet... Bu vahşi günü ve bu acıyı dramlaştırmak ise bu ülkenin yazarlarına düşüyor... Başka milletlerin yalanlarından ve iftiralarından acıklı bir hikâye çıkartarak dramlaştırıp Nobel Ödülü alan, para ve şöhret kazanan 'satılık' kalemler oturup Güvertedeki Kemancı eserini yazıp İsrail'in vahşetini klasikleştirmeli...