Davos'ta yüzleşmeler

* Davos Davos'ta otuz dokuz yıldan beri yapılan Dünya Ekonomik Forumu bugün sona eriyor... Devlerin yüzleştiği vadi olarak bilinen foruma bu yıl Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan mührünü vurdu. Krizi unutturacak kadar dünya gündemine oturan bu yüzleşme neredeyse siyasî bir foruma dönüştü... Başbakan Erdoğan, aylardır Gazze'deki saldırılarda öldürülen masum insanların dramını İsrail'e, ABD'ye, Arap ve Avrupa ülkelerine ayrıca Birleşmiş Milletler'e duyurabilmek için çaba sarf etmesine rağmen dünya, İsrail saldırılarına karşı kör ve sağır oyununu oynamayı tercih etti... * Başbakan Erdoğan ise sesine kulak tıkayanların kulağına küpe olacak şekilde bir ders verip Davos'tan ayrılışının ardından Gazze'de yaşanılan dramı duymayan kalmadı... Dünyanın nasıl bir çifte standart anlayışına sahip olduğunu da altı milyar insana duyuran Başbakan Erdoğan iz bıraktı... Bazı batı medyası ise Erdoğan'ın haklı duruşunu anlayamayacak kadar kör ve sağır tavrını sürdürmeyi devam ettirdi... Aslen Elazığlı bir Ermeni göçmenin torunu olan Orta Doğu uzmanı olarak The Washington Post Gazetesi yazarı Moderatör David Ignatius'un hem de İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in tuhaf tavırlarına karşı rest çekerek formu terk eden Başbakan Erdoğan'ı eleştirenlere karşı da sormak istediğim şu; ne yani sessiz mi kalsaydı? Başbakan Erdoğan; benim için Davos bitmiştir, diyerek gidişinin ardından dünya basını hâlâ Türkiye'yi konuşuyor... * Yüzleşmelerin Vadisi diye ünlenen Davos'ta yüzleşmeyi gerçekleştiren Başbakan Erdoğan haklıdır... Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ise; Davos'ta bir tarih yazılmıştır ve ben de bu tarihe tanıklık etmekten dolayı çok mutluyum, dedi... Bu gecikmiş yüzleşme yapılmalıydı... Ve bu yüzleşmenin sonunda da bir tarih yazıldı... Tanıkları da sadece bir kişi değil bütün dünyaydı... Ben de Elazığlıyım... Demek ki; aynı kentlerden olmak önemli değilmiş... Asıl olan doğrulardan yana olmakmış.