Değneksiz köy...

Ülkemizde suçlu sayısı her geçen gün artıyor... İş adamı Romanya'dan geliyor, bir gün içerisinde aracı Zeytinburnu'nda çalınıyor. İstanbul'a yük getiren şoförün, kamyonu çalınıyor... Ne oluyor? Nerden çıktı bu kadar hırsız? * Bu soruya hemen 'işsizlik' diyenlere de kızıyorum. Her işsiz kalan çareyi hırsızlık yaparak mı bulacak? Emniyet suçlu yakalamaktan artık bıkıp usanmış... Vali Güler ve Emniyet Müdürü Cerrah'ın yakasına yapışmakla hırsızlık çözülecek mi? * Cezaevlerini suçlu ile doldur, sonra bir af ile boşalt anlayışı ile bu ülkede suç ve suçlu biter mi? Soyguncu, polise ateş açan adam, ruhsatsız silah taşıyan suçlu ve dahi PKK'lılar, polisin panzer aracına molotofkokteyli atanlar elini kolunu sallayarak serbest kalıyor... * Bizlerin vergisi ile alınan, polis araçları, yakılan devlet binalarını kimin yakmaya hakkı var? Dürüst vatandaşlar için çıkartıldığını sandığımız hangi kanunun bu suçluları salmaya hakkı var? sorusuna dahi cevap bulunamıyor bu ülkede... * Neye göre suçlu bırakılıyor? Kanunlara göre... Hakim ve savcı ne yapsın? Bu kanunları kim ve ne zaman suçludan yana çıkarttı? sorusu ise çıkartanlara sorulmalı. TBMM'de kanunlar koalisyon hükümeti döneminde jet hızıyla çıkartılırken 'siyasetle ilgilenmiyorum' diyerek umursamaz olanlar, evi soyulunca, kapkaça uğrayınca ve suçlular da serbest kalınca işte o zaman aklı başına geliyor ve başlıyor isyan etmeye; -Bu suçluları kim bırakıyor? * Savcılar ve hakimler değil... Ellerindeki yeni uyum yasaları var ya... İşte bu yasalara göre serbest kalıyorlar... Milletimiz, 60 ay vade ile ev, araba, yazlık alma derdine düşerken, bunların kredileri için bankalara evrak yetiştirirken, jet hızıyla sizin ilgilenmediğiniz siyaset bu uyum yasalarını çıkardı... Nasıl ev alırken sadece duvarlarına bakıp aldıysak, depremle aklımız başımıza geldiyse, bu da değişik bir depremin başka bir hali... * 'Değneksiz köyde taşları bağlayıp, köpekleri salmışlar' dedikleri gibi bir şehirde yaşamamak için suçluların cezaevi deliklerine tıkılması gerekir... Kanunların da suçludan yana değil, suçsuzdan yana yeniden düzenlenmesi artık kaçınılmazdır.