Deşifreler

A -
A +

* Ankara Genelkurmay'ın daveti üzerine Genelkurmay Başkanı Org.Yaşar Büyükanıt'ın basın brifingi için Ankara'ya geldik, toplantıyı izledik... Toplantıyı haber kanalları canlı yayınlarken, parolasını ratinge endeksleyen televizyonlar da 'kriz ihtimali' ne karşılık ara ara canlı yayın yaptılar... Gazeteler konuyu günlerce sayfalarına taşıdı. Gazete yazarları ise üç günden beri konuşmanın kodlarını 'deşifre' etmeye çalışıyorlar... Zorlama sonuçlar çıkartanları okudukça da gülümsemekle yetiniyorum... Birileri 'darbe telallığı' yapmakta direniyor! Diğerleri de 'o günler eskide kaldı' tesellisi ile durumu idare ediyor... Klasikleştirilen bu çatışma filmi daha çok vizyonda durur. * Akreditasyon konusunda ortalığı velveleye veren basın, kendi içinde bile tutarlı ve adil bir yol izlemekten aciz. Bu çifte standart uygulaması sorulduğunda, yayın politikası diyerek geçiştirilir... Genelkurmay'a gelince de 'efendim neden böyle yapılıyor?' diye sorular sorulur... Genelkurmay da haklı olarak diyor ki; bu da bizim politikamız! Basın önce kendi içerisinde birbirlerine ve başkalarına karşı uyguladıkları 'gizli akreditasyonları' deşifre etmeli... Ve daha sonra başka yerlere önce soru ve ardından hesap sormalı... Bu ülkenin basını menaatine aykırı duran bir işadamını 'tefe' koyarken, daha düne kadar istemedikleri bir partiyi ve liderini 'yerle bir' ederken, habercilik politikasında sürekli 'yargısız infazı' alışkanlık haline getirirken güzel, ama genelkurmay doğru ile yanlışı ayırt ettiği zaman kötü... Klasikleştirilen bu çifte standart filmi daha çok vizyonda durur. * Genelkurmay'ın akredite uygulamasını eleştiren basına Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt salonda bulunan biz gazetecilere: "PKK'lı bir gazetecinin bu salonda durmasını siz istermisiniz?" sordu ama 'istemiyoruz' sesi de çıkmadı. Daha düne kadar Bekaa Vadisi'nde eşkıyabaşı ile röportaj yapabilmek için kuyruğa girmişlerdi... Çünkü PKK'lı belediye başkanları ve milletvekillerine 'demokrasi' kılıfı altında sabahtan akşama kadar methiye düzüyorlardı... Yarın İmralı'daki eşkıyabaşı için röportaj izni çıkartılsa, gazetecilerin girdiği kuyruk İstanbul'a kadar varır... * Biz bunlarla uğraşırken, Barzani Irak'ın kuzeyinde sallayıp dururken, biz buradan sert mesajlar gönderirken, Barzani'nin parası ile iş yapan 'Türkiyeli' işadamları Irak'ın kuzeyini imar etmeye devam ediyor... Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ın açıklamalarının ardından; ABD diyor ki; tek taraflı adımlardan kaçının! Irak Meclis Başkanı diyor ki; bize karışan elleri kırarız. Barzani'yi kucaklıyorum... AB Komisyonu diyor ki; tek yanlı olunmamalı ve sorun barışçıl yoldan çözülmeli... Almanya'da "yalnızca soykırımı inkar edeni değil, AB ülkelerinde 'Ermeni tehciri' diyeni de 3 yıl hapse atacak tasarı hazırlıyor" muş... Genelkurmay'ın 'akredite' uygulamasını eleştiren kalemşörlar ne hikmetse yedi düvelin bize uyguladığı bu çirkin, ikiyüzlü, haince hazırlanan 'akredite' den bahsetmiyor... Basın; sınırlarımızın dışında 'tilkilerin' hazırladığı oyunların şifrelerini çözmek yerine, sınırlarımızın içindeki kurumların şifrelerini deşifre etmekte yarışıyor...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.