> Frankfurt 1989 senesiydi... Ekim ayının ilk günleriydi... Frankfurt'taki gazetemizin tesislerine geldiğimde yetkililer, Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarına gazetenin baskılarını yetiştiremediklerinden, gün geçtikce abone sayısının artışından ve baskı makinelerinin yetersizliğinden yakınıyorlardı... * 2009 senesi ve Nisan ayının son günleri... Yine Frankfurt'tayım... Lakin gazetelerin matbaaları boş duruyor... Çünkü tirajlar çok düşük... * Geçenlerde Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı dostuma 'hayırlı olsun' ziyaretine gittiğimde uzunca sohbet ettik... Bir ara konu gazetelerin yurtdışı baskılarına geldi... Kendisi bu konularda deneyim sahibi olduğundan meselenin sırrını çözmüştü... Altaylı diyordu ki; "Yurtdışına giden birinci nesil sadece Türkçe biliyordu... Türkçe basılan gazetelerin tirajları artıyordu... İkinci ve üçüncü nesil Türkçe'yi hem az biliyor ve hem de Türkçe gazete okumuyor ve internet önemli etken oldu... Bu ülkedeki bütün gazeteler internetten okunabiliyor... Okuyucu adına güzel ama gazeteler açısından iyi değil... Üreten kurumlar güçlü değilse üretim yapamadığı zaman internete girdiklerinde ne okuyacaklar?" Teknoloji devriminin avantajları olduğu kadar dezavantajları da var... Mesele dezavantaja düşmeden avantajları yakalayabilmektir...