Doğu-Batı Enstitüsü adlı düşünce kuruluşu tarafından Belçika'nın başkenti Brüksel'de bu yıl dördüncüsü düzenlenen Dünya Güvenlik Konferansı'nda 'siber terörizm' gündeme getirildi... Konferansa katılan konuşmacıların söylediklerini dinlediğimde gerçekten zor bir tünelde olduğumuzu bir daha anladım... 'Siber terörizm' konusunda konuşan İhlas Holding Genel Müdürü Ahmet Mücahid Ören, Da Vinci Şifresi, İhanet Noktası gibi eserleri kaleme alan Dan Brown'un yazdığı Digital Kale adlı romanında "hayali" olarak anlattıkları ile karşı karşıya kalan bir dünyanın yeniden güvenli hale nasıl kavuşturulacağını gündeme getirirken, beraberinde de önemli bir noktaya dikkat çekerek şunları söylüyor: - Neredeyse dünya ekonomisinin tamamı artık Internet'e bağımlı. Internet, dünyayı gerçek anlamda küresel bir köye çevirdiği için siber tehditler herkesi yakından ilgilendiriyor. Bu tesbiti yaptıktan sonra Ahmet Mücahid Ören, çok önemli bir ayrıntıyı gündeme taşıyor ve ilginç bir teklifte bulunuyor; - Siber terörizm ile mücadele ederken, hürriyetlerin nereye kadar ve ne adına kısıtlanacağına da dikkat etmelidir. Örnek olarak, Internet üzerinde suç teşkil eden sitelerle mücadele ederken bir yandan da masum kullanıcıların hürriyeti ve rahatı korunabilmeli... * Avrupa çapındaki hazırlık aşamasında olan birçok terör eylemlerinin istihbarat ve teknik izleme ve takip sayesinde engellendiğini belirten Almanya Terörle Mücadele Sorumlusu Büyükelçi Busso von Alvensleben ise tehlikenin başka boyutlarını anlatıyor... "Uzun vadede radikal eğilimlerle mücadele edilmesi şarttır. Radikal güçlerin kaynakları daima denetim altında tutulması gerekir" diyen Büyükelçi Alvensleben; - Internet' in izlenmesi gerekir! diyor... * "Aşırı uçlar eğitim üssü olarak kullandıkları Internet' ten geniş şekilde faydalanmaktadırlar" diyen Avrupa Birliği Terörle Mücadele Koordinatörü Gijs de Vries ise; - Mutedil Müslümanlar, İslamiyeti radikallerin elinden kurtarmalılar! uyarısında bulunuyor... * İnsanlar yüzyıllardan beri ne çektiyse, radikal düşünenlerden çekmedi mi? Sadece; mutedil Müslümanlar değil, mutedil Hristiyanlar, mutedil Yahudiler, mutedil Budistler de kendilerini 'kendi radikallerinden' kurtarmalı... Çünkü insanlar kendi kendine savaşmıyor... Karşısında mutlaka bir rakibi var... Lakin, radikaller terbiye edilmez. Bugün; küresel güçler yer altındaki 'digital kalelerin deliklerine' saklanan, illegaliteyi ilan eden ve dünyanın her ülkesinde cirit atan terör örgütlerine mensup teröristleri deliklerinden çıkartmayı başaramıyor... Bunları 'digital kalelerin deliklerinden' çıkartmayı başaramayan ve görevini hakkıyla yapmayan legal baronların yakasına yapışmak gerekmez mi? Sonuçta, eskilerin söylediği güzel bir söz var; -Kediler kör olursa fareler halay çeker! Bugün gelinen nokta ise dünyanın tüm teröristleri, halaylarını öyle eskisi gibi 'kuş uçmaz kervan geçmez' dağ başlarında, başka ülkelerin vadilerinde değil, her gün saatlerce önünde oturduğumuz bilgisayarın başında çekiyor...