'Dokunulmazlığın' gücü...

A -
A +

"Dünyayı bu kadar yaşanmaz kılanlar kimlerdir?" sorusuna eskiden şu cevap verilirdi; -Dünyayı yaşanmaz kılanlar, ya çok büyük zenginler ya da çok aşırı fukaralardır! En fukara insanların yaşadığı ülkelere sahip olabilmenin hırsı ile, dünyanın en büyük zenginleri savaşların fitilini ateşledi... 'Birinin elinde çok, diğerinin elinde hiç yok' gerçeğinden çıkan kaçınılmaz son ve buluşulan adresin adı, nedense hep savaşlar oldu... Bu gerçeği değiştirmeden, barıştan söz edilebilir mi? Bir dostum diyordu ki; -Kaybedecek çok şeyi olanla, kaybedecek hiçbir şeyi olmayanlardan daima kork... * Bugün, dünyanın en büyük zenginine dokunulsa; itibarını kaybetmemek için tüm servetini bir çırpıda harcar... Zafere giden her yolu mubah görür, çünkü 'kaybedecek çok şeyi' vardır... En fukara adama dokunulsa; yokluğunu bir servete ve itibara dönüştürmek için tüm gücünü sarf eder... Yani, 'İllegaliteyi ilan eder' Çünkü, 'kaybedecek hiçbir şeyi' yoktur... Bu yüzden her türlü savaşa hazırdır... * Güç çatışmaları kaçınılmaz olduğunda, yeni dünya düzenini daima savaşlar belirlemiştir... Bu gerçek ne zaman gözardı edilirse, savaş üstüne savaş yaşanmaktadır, yeryüzünde... Her savaşın bir galibi, mutlak bir mağlubu vardır... 'Savaşların galibi yoktur' sözü gerçeği gözlerden uzak tutmak için söylenen bir 'temenni'dir... Savaşların galibi yoktuysa, vuranlar nasıl 'süper ülke' oldu? Vurulanlar ise ülkelerini, bayraklarını ve insanlarını neden kaybetti? Kurtuluş Savaşı'nda vurulanlar safında yer alsaydık, bugün 'Türkiye' olur muydu? Aksine 'vurulmamak', 'yıkılmamak' için direndik ve savaşın galibi olduk... Osmanlı vurularak 'imparatorluk' kurmadı... İstanbul'u da 'gül' atarak almadık! * Kaybedecek çok şeyi olan kaybetmemek, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan da kazanabilmek için 'zafere giden' her yolda at koşturmayı en azından deneyecek... Biri kazandığını kaybetmemek, diğeri kazanamadığını 'belki' kazanabilme ihtimali için güç sarf edecek... Kaybedeceklerimizi ve kazanacaklarımızı iyi hesaplamamız gereken bir 'tünel'e doğru yeniden yol almaktayız... "Dünyayı bu kadar yaşanmaz kılmanın" stratejisini uygulamanın sonuçlarını elbette insanlar hayatları ile ödemekte olduğu gerçeğini ne yazık ki çok zaman unutuveriyor... Çare, zengin ülkelerin fukaralarla iş birliğine mutlak giderek, savaşları sona erdirmesi lazım... Ama ekonomik... Ama diplomatik... Ama siyasi... Yoksa, her iki taraf 'dokunulmazlığa' karşı tüm gücünü kullanacaktır... Bir taraf kazanmaya, bir taraf ise kaybetmeye mahkum olacaktır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.