Bugün, liderler dahil hiç kimse kendisi ve aileleriyle ilgili iftiradan ibaret bir habere tahammül bile edemiyor... Düne dair olunca tahammül, okyanusların sınırı kadar genişliyor... Kanuni Sultan Süleyman ve ailesi olunca kimse kılını dahi kıpırdatmıyor... Saray entrikalarından öte bir anlam ifade etmeyen bir dizide o 'muhteşem yükseliş' dönemi 'muhteşem alçaklıkların' yaşandığı bir hikâyeden ibaretmiş gibi gösteriliyor... Ve bu ülkenin tarihçileri susmuş oturuyor... Osmanlı denilince methiye destanları anlatanlar bu iftiralar karşısında iki kelam etmekten korkuyor... Demek ki dün, dünmüş! * Deprem olunca ekranlara kırk profesör çıkabiliyor... Tarihî gerçekleri sistematik suni depremlerle altüst edenlere karşı kimse iki laf edemiyor... Bugünü idare eden güçlü adamlara karşı iftira ve yalan olunca suç, söz konusu dün olunca her şey senaryo ve sanattan ibaret sayılıyor... Demek ki dün, dünmüş! * Türk sineması ve televizyonlardaki dizi sektörü çıplak kadın üzerine inşa edilmiş... Tecavüz ve yatak sahnesi olmayan bir film ve dizi yok gibi... Yazılı basın ve reklam sektörü de buna dahil... 70 milyonun gözü önünde soyunup yatağa girince sanat... Oynayanlar, büyük sanatçı... Yani, sanat adına odada kamera varsa mesele yok... Kamera gizli ise büyük ahlaksızlık... Yatakta oyuncu ve kamera olunca sanat, başkaları olunca ahlaksızlık... Bu ülkede ahlaksızlık ve suç artık kişilere göre değişiyor... Eylemin kendisi değil, kimlerin gerçekleştirdiği daha önemli sayılıyor... Meğer dün, dünmüş...