Düne dair...

A -
A +

'Bugünle' kavga etmek için geçmişin ihtişamlarına sığınan boş ve 'koca kafalar' nutuklarına klasik bir sözle başlar; -Nerede o eski günler? Oysa; o eski günlerin sefaletinden, ihanetlerinden, hilekarlığından, yırtıcılığından habersiz yaşayanlar geçmişin tarihini okumaya mecali bile yok... Dört nala cepheye at süren süvarilerin heyacanlarına sahip olanlar gibi daima paranın peşinden koşturanlar, raflarda duran kitapların sayfalarını çevirmeye vakti yok... Konuşmaya gelince de laf çok... Bilgiye gelince bir kelime dahi yok... * "Dünlerin" muhasebesini yapamayanlar ve gerçeğini bilmeyenlerin önüne ne zaman kocaman bir mesele ile çıksa, sizleri hemen dünün masallarına götürerek 'binbir gece masalı' anlatır... 'Düne ait ne varsa, dünde kaldı' kalmasına ama dün yaşanan hakikatlerden de kimsenin haberi yok... * Emekli Org. Kemal Yavuz, düne ait acı bir olay anlatarak diyor ki; - Yunanlılar, İzmir'e çıktığında heryere Yunan bayraklarının asıldığını gördüler. Albay Kemal Bey ise Bandırma'ya askerleri ile geldiğinde bir bakmış ki, cadde boydan boya Yunan bayrakları ile donatılmış. Bunun üzerine kasabanın ileri gelenlerini toplayan Albay Kemal Bey demiş ki, 'Bu bayrakları beş dakika içinde kaldırmazsanız, kasabayı baştan aşağı ateşe veririm' Ve Yunan bayrakları sökülüp atılmış... * Demek ki; dünün muhasebesini yapmadan bugün ahkam kesmemek lazım... Düne ait bu olayları da bilerek konuşmak gerek... Ama bugün Çanakkale'de şehit düşen Mehmetçikleri de hatırlamak ve o destansı savaştaki kahramanlıkları, fedakarlıkları da bilmek gerek... İhanetleri de... Yunan daha gelmeden, evlere ve işyerlerine Yunan bayraklarını asanları da unutmamak gerek... Yoksa, bir yanımız daima eksik kalır; konuşunca... Dün sadece ihtişamla dolu değil...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.