Dünyanın çivisi...

Tarih boyunca tüm düzensizliklerin adresi; dengesizliklerin buluştuğu kapılardır. Dengesizlikler hakim olmasın bir defa düzene, olursa, çivisi çıkar düzenin ve hayat zora girer. Ne acı ki kişiye göre bir denge tarifi var. Bana göre, düzen... Sana göre, kural... O'na göre, idare etmek... Ya sözlükteki tarifi ? *** İşte sözlükte 'Denge'nin yedi anlamı; Bir... 'Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hali' İki... 'Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma hali' Üç... 'Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar' Dört... 'Toplumsal denge' Beş... 'Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması' Altı... 'Ekonomik hayatın uyumlu düzeni' Yedi... 'Vücudun en küçük dayanak yüzey veya yüzeylerinde düşmeden durması' Bu yedi unsuru dengede tutabilmek gerekli... *** Bir ülkenin ve insanlarının dengede durabilmesi için bu yedi anlamın hayata geçirilmesi lâzım. Bir... İnsanların da, ağaçların da ayakta yaşaması. İki... Rekabetlerin düşmanlıktan çıkması. Üç... Birlikte yaşama sanatının öğrenilmesi. Dört... Fertlerin iş ve huzura kavuşması. Beş... Siyasi hesaplaşmaların dengeli yürütülmesi. Altı... Para piyasalarının dengede durması. Yedi... İnsanların dengeli yani sağlıklı yaşaması. Bu maddelerin anlamları bir ülkede hayata geçirilmediği zaman dengeler bozulur. O zaman da hayat zorlaşır. *** Anadolu'da ahali gördüğü bütün düzensizlik ve adaletsizlikler karşısında bunalıma girer ve ayrı ayrı tarif etmektense hepsine birden; "Çivisi çıktı dünyanın..." der. Çivi çıkmaya görsün...çıkınca yaşamak zorlaşır. Çivinin adı, hukuktur. Simgesi de terazi... Dünyanın çivisi çıkmadan, başkaldırılarda buluşulmadan, hayatın çivisi olan terazinin dengede durması gerekli!