Fısıltı ülkesi

Fısıltılar; ülkemizde nedense her sektörün can damarı olmaya devam ediyor... ABD ve AB ülkelerinde fısıltıların hakim olduğu alanlar, her geçen gün, biraz daha daralırken, bizde tam tersi kural işliyor! Sistemlerini oturtan ülkelerde fısıltıların bir hükmü yoktur... Bizde ise fısıltılar kurumların değişimlerine, yıpratılmalarına, ya da yüceltilmelerine yarayan büyük bir araç olarak kullanılıyor... Fısıltılar; kapalı kapılar ardında senaryosu yazılan ve sahneye konulan oyunların bir numaralı kriteri olma özelliğini hâlâ koruyor! * ABD'de fısıltılar bugün için sadece para piyasalarında hakimiyetini sürdürürken, bizde ülkenin kırk yıllık parayla ilgisiz etik ve ideal kurumları bile, ne acı ki; yol haritasını fısıltılara göre düzenlemeye devam ediyor... Dünyanın modern ülkelerinde, para piyasalarının vazgeçilmez kaynağı, fısıltılara aldanarak yatırımlarını yönlendirenler para baronlarını zengin etmeye devam ediyor! Fukaralar sürekli kaybederken, fısıltıları yayanlar ise bir gecede trilyonlarca dolar kazanıyor... Ne zaman; yol haritalarımız, değişimlerimiz, stratejilerimiz, vizyonlarımız fısıltılara göre değil de, bilgiye dayalı, analizlere dayanarak yapılırsa, işte o zaman sistemin çarkları kırılmadan yol alınabilir... Yoksa; fısıltılar ülkesi olmaktan kurtulamayız!