Bir Fransız yazarı: - Kökünüz varsa bir ağaçsınız, yoksa bir odunsunuz! demiş. İnsanların da iki hikayesi vardır. Büyük hikayesi olan adamların derdi; ülkesi, küçük hikayesi olanların derdi ise kendisidir.. Büyük hikayeler yazmanın derdine düşenler ile kendilerine ait küçük hikayeleri zenginleştirme çabasında olanlar arasında elbette büyük fark vardır.. Kendine ait yoksul hikayelerinden dersler çıkartanlar, başkalarının fukara hikayelerini zenginleştirme gayretine düşer.. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'ın daveti üzerine gittigimiz Fas'ın Muhammediye, Bouznika ve esrarengiz Kazablanka kentini gezdik.. Üç yıldan beri Beyoğlu sınırları içerisinde ikamet eden gençleri yurtdışındaki gençlik kamplarında dünya gençleri ile buluşturuyor.. * Beyoğlu'nun ara ve arka sokaklarında sıkışıp kalan gençlerin ufkunu, vizyonunu geliştirmek, onların idealist genç olmalarına yardımcı olmak için bu faaliyeti çok önemsediğini görünce Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan'a sordum; "Bu projeyi hayata geçirme fikri sizde nasıl doğdu?" Başkan Demircan hikayesini anlattı: "Gençliğimde biz de bu arkadaşlar gibi dar kalıplara, sokaklara sıkışıp kalmıştık.. Günlük kısır tartışmaların içerisinde ruhumuz kavgacı bir kimliğe bürünmek üzere iken, üniversite yıllarımda turizm ile uğraşmaya başladım.. Dışarıdaki dünya beni dar kalıplardan çıkarttı. Gittiğim ülkelerdeki fukaralık bana ülkemi aratırken, gördüğüm zenginliklerden dolayı da içim burkuldu.. Benim insanım neden bu hizmetlere layık olmasın, dedim. İşte bu hizmeti belediye başkanı olduğumda hayata geçirmeye karar verdim.." * Başkanı dinleyince aklıma ABD'li otomobil üreticisi ünlü Henry Ford geldi. Benzinli motor üretiminde önemli başarı elde edince gazeteciler kendisine: "Artık çok zengin birisiniz.. Mutlu musunuz?" sorunca Ford; " Benim derdim zengin olmak değildi.. Büyük kentleri köylere, köyleri kentlerle taşımak gibi bir hayalim vardı. Onları buluşturmam gerekiyordu.. Onları buluşturan köprüye ihtiyaç vardı, o da otomobildi.. Kısacası uzakları yakın kılmayı hayal ettim.. Ben hayalini gerçekleştirmenin, yakınları da uzak olmaktan çıkartmayı başarmanın mutluluğunu yaşıyorum.." * Başkan Demircan'ın hayali de Henry Ford'un düşüncesine benziyor.. Dileriz bu projeyi ülkenin her belediyesi örnek alır.. Ayrıca Beyoğlu Belediyesi her yıl Kefken Kampı'na binlerce genç götürerek onlara hizmet vermeye devam ediyor.. Büyük bir iz bırakabilmenin yolu, büyük hikayelerin adamı olmaktan geçer.. Kendini bir yerlere getirmenin hayalperestliğinden kurtulmadıkça, ülkeye ve insanlığa büyük hikayeler bırakamayız.. Küçük hikayelerle yetinmeyi bilenler ise köksüz ağaçtan farkı yoktur..