Hayalden öte

Bahar gelmişti memlekete... Keyfini ağaçlar sürmekte... Kül rengi bulutlar gökyüzünden alıp başını giderken, yollar toz duman içinde... Karıncalar misali yüz binlerce araç günün her saatinde hareket halinde ve bir yerlerden bir yerlere gidip gelmekte... Korna sesleri karışıyor kentin sessizliğine... Kent yenik düşerken anlamsız bir densizliğe... Sanki her sabah küsüp taşınıyor insanlar bir yerden bir yere... Ve her akşam barışıyor kent evlerine dönüyor büyük bir telaş içinde... Koşturan çılgın kalabalıklardan uzaklaşarak kaçıp gitmek ve yoruldukça bir dostun sırtına yaslanabilmek bile büyük bir hayalin çok ötesinde... Herkes ucuz bir reklamın peşinde... Bir an birini rastgele durdurup; nereye gittiğini sorsak, ya dört duvardan ibaret bir eve, ya dört teker üstünde gideceği bir arabaya sahip olabilmek, ya da bir yere yükselebilmek derdinde... Kimileri de bir iş bulup namerte muhtaç olmamanın çaresizliğinde... Bahar gelmişti memlekete... İnsanlar büyük bir telaş içinde... * Bahar gelmişti memlekete... Keyfini vurguncular, hırsızlar, katiller sürmekte... Kavgasız, cinayetsiz gün geçmiyor kentlerde... Bir de sarhoşların kazalarına yenik düşüyor kaldırım kenarlarında oynamaya çalışan çocuklar... Keyfi yok müstemleke hayatların... Kent toz duman içinde... Fikirsizlikten uzak kavgaların densizliğine yenik düşüyor hakikat... Kentin insanı koşturuyor; kimi ekmek, kimi istikbal, kimi geçmiş, kimi kariyer peşinde... Diğer yandan; asfaltlanıyor yollar, köprüler, viyadükler... Gökdelenler dikiliyor sebebsizce... Vapurlar bağıra bağıra geçiyor suları... Kaldırımlar her geçen gün biraz daha daralıyor... Kimsesiz kalan çınar ağaçları bir gece yarısında kesiliyor, biçiliyor... Laleler kentin caddelerinde rengârenk açmış, egzoz gazlarına isyan edercesine... Erguvanlar açmış petrol taşıyan gemilere inat... Kirazlar, vişneler çiçek dahi açmıyor, küsmüşcesine... Herkes çocukluğunu bırakmış izbe bir yerlerde... Borular geçiyor kentin altından üstünden... Denizlere akıyor fabrikalarda, evlerde biriktirilen pislikler... Balıklar bile intihar ediyor, vuruyorlar kendilerini karaya, kayalara... Bahar gelmiş memlekete... Keyfini balıklar dahi sürememekte... Tahtadan bir tabutun içinde gidiyor yere göğe sığmayan, sadakatsiz dünyayı ateşe veren kibirli efendiler... Uğurlar olsun gözlerimizin önünden geçip giden tüm gemilere... Adam gibi adamlar için baharın keyifini sürmek bu dünyada hayalden öte bir yerde... Ötelerde buluşmak üzere...