İki yakalı şehir hikayeleri

A -
A +

Yeditepeli şehrin bir yakasından diğer yakasına giderken radyoda haberleri dinliyorum. Bir gecede; cinayetler, gasplar, kapkaçlar, tecavüzler, yaralamalar, öldürmeler ve tarihi ev yangınlarına dair işlenen suçların haberleri sıralandı. Kendime sordum, bu şehir mi medeniyetleri buluşturacaktı? Buluştuğu on beş milyon kendi insanı ile dahi geçinemeyenler, işledikleri suçlara bakıp da mı 'medeniyetleri buluşturan şehir' diye söyledi. *** Oysa ne cinayetler işlendi iki yakalı şehrin izbe köşelerinde, hiç görmedik. İki yakasını kavuşturanlarla kavuşturmaya çalışanların bazan savaştığı, bazan barıştığı iki yakalı şehirde; ne yeşil alışverişler yaşandı günışığında, hiç bilmedik. Katiller, eşkıyalar, tetikçiler, değnekçiler cirit atarken asırlardan beri iki yakalı şehrin en fiyakalı köşklerinde; medeniyetler değil suçlar birleştirildi, asla duymadık. Dün yeraltına hakim olan, bugün yerüstüne de hakim! Bu bir trajedidir, aslında... Paranın efendileri 'hiç' yenilmedi ve hiç eksik olmadı iki yakalı şehirde. Bırakmadılar 'hiç' bu şehrin iki yakasını... *** İki yakalı şehirde kim, kimlerin yakasını tutuyor? Kim, kimleri aldatıyor? Radyoda haberlerin ardından başlayan türkünün sözleri şehrin iki yakasını da özetliyordu; Yeryüzünde yeşil yaprak Yeraltında kefen yırtmak Bastığımız kara toprak Boyumuzu aşar bir gün... Nihayetinde bu iki yakalı şehre ait toprak; yeraltı ve yerüstü dünyasının zalim efendilerini içine alacak; 'hiç' edecek ve yeraltında kefen yırttıracak bir gün...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.