İlticanın gözyaşı

A -
A +

1989 yılında Frankfurt'ta iltica kamplarına girmiştim... Doğu bölgelerimizden kaçanların toplandığı iltica kamplarında, 'Memleketimden insan manzaraları'nı seyrederken gözlerime bakanlar, 'Burda devlet insana kıymet veriyor' derken, ben de onlara, 'Burda insanlar da devlete kıymet veriyor' demiştim. Burada kimsenin askere kurşun sıkmadığını, kaçak elektrik kullanmadığını, vergi kaçırmadığını, kuralları çiğnemediğini, torpil yapmadığını, rüşvet yedirmediğini, kaçak bina dikmediğini anlattıktan sonra, insanın da devletine verdiği kıymetin böyle olacağını anlatmıştım... *** Muşlu bir ailenin en yaşlı üyesi idi. Kırmızılaşan gözlerini zorlukla açıp, İsviçre'nin Alp Dağları'ndan kaçak olarak Almanya'ya girebildiklerini, bazılarının dağda donarak öldüklerini, kendi ve küçük torununun son anda kurtarıldığını ama hastanede iki ayağının kesildiğini anlatmıştı. İltica kamplarından ayrılırken görüştüklerim arkamdan bağırmışlardı; 'Burda devlet insana kıymet veriyor.' *** 1989 yılından itibaren Avrupa'nın bütün ülkelerine değişik zamanlarda defalarca gittim. Her defasında burada yaşayan vatandaşlarımızla da görüştüm... İltica edenlerle de görüşmeyi ihmal etmedim. Önceleri durumları iyi idi. Mutluydular... Kıymet görüyorlardı... *** Geçenlerde İsviçre'nin Zürich ve Lozan kentinde Türk yürüyüşüne gelenler başladı anlatmaya... İşte anlatılardan bazı satırlar; "-Ülkemizden kaçarken gülerek terk ettik ama şimdi gözüyaşlı girmeye razıyız..." "-16 yıldan beri İngiltere'deyim. Mazgirtliyim. 11 Eylül'den sonra burada işler çok değişti. Ülkemde bana yapılan bir yanlış beni ülkemden etti. Ama burada bize karşı yapılan bir yanlış şimdi bana ülkemi kazandırdı. Şimdi vatan hasreti gözümde tütüyor..." 16 yıl sonra Cenevre'de uğurlamaya gelenler arkamdan, "Burda insana kıymet vermiyorlar" diye bağırıyorlardı. Avrupa'nın modern kentlerinin nehirlerine bugün iltica edenlerin gözyaşları akıyordu. İltica edenlerin bazılarının yüzlerinde pişmanlık vardı. Vatana hasret vardı... Bazıları da ihanet türkülerini söylemeye devam ediyorlardı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.